• BIST 10045.74
  • Altın 2392.293
  • Dolar 32.3845
  • Euro 34.6065
  • İzmir 19 °C
  • Manisa 16 °C
  • Aydın 17 °C
  • Afyon 13 °C
  • Balıkesir 15 °C
  • Bursa 16 °C
  • Çanakkale 15 °C
  • Muğla 17 °C
  • Uşak 13 °C

Soysuzlar, Bölücüler Sahnede

Yaşar Eyice

SOYSUZLAR, BÖLÜCÜLER SAHNEDE

Yaşar EYİCE / Yeni Vizyon Gazetesi

Uykusuz bir gece geçirdim...
Birçok insanımız gibi, önceki yıllarda, hatta günlerde olduğu gibi ailecek yemeğimizi yedik, ekstradan ‘eğlencelik’ denilen çerezleri masamıza koyduk.
Televizyon izledik...
Saat 24.00’de sevdiklerimizi düşündük, hediyelerimizi paylaştık, dostlarımıza iyi niyet dileklerimizi ilettik.
Bizim kutlamamız böyle idi...
Saat 01.00’den sonra bizimle birlikte yeni yıla girenlerle ayrıldık.
Daha doğrusu yolcu ederken, birden bekçi düdüğü sesleri duyduk?
Israrlı bir şekilde öttürülüyordu.
Merak edip pencereden dışarıya baktığımızda, yağmur altında, misafirlikten evlerine dönen birkaç kişiyi gördük.
‘Herhalde çocuklar düdük çalıyor!’ dedik.

*- Bekçi düdüğü gibi

Eskiden bu ses ‘bekçi düdüğü’ olarak adlandırılıyordu.
Sokaklarımızı sabaha kadar gezen ve asayişi sağlayan babacan insanlardı, bu bekçiler...
Sonra kaldırıldılar...
Az miktarda kalanları ise şimdi çoğunun kapatılacağı açıklanan karakollarda görevlendirildiler.
Bu nedenle belli yaşta olanlar ‘bekçi düdüğünden’ anlatmak istediğimi çıkarmıştır.
Ama gençler için ‘hakem düdüğü’ demek daha doğru olabilir.
Tam misafirleri geçirdik ki, bu kez siren sesleri ile irkildik...
İlerideki ana caddeden arka arkaya araçlar geçiyordu...
Ne oluyordu?
Herhalde bir trafik kazası olmuştu!
Başka ne olabilirdi?
Baltalimanı ya da İstinye Devlet Hastanesi acil servisine gidiyorlardı...
Ama yukarıdan, Boğazı gören pencereden baktığımızda siren çalarak, kırmızı – mavi ışıldakları ile resmi araçlar Bebek Değil, Kuruçeşme- Ortaköy yönüne gidiyorlardı...
Kapımızı penceremizi kapattık, yatmak için hazırlığımızı yaptık.
Son bir kez Televizyonda kanalları dolaşırken, ‘Son Dakika’ haberlerini duyduk...

*- Katliam yapılmıştı!

İstanbul’un önemli bir eğlence mekânına birileri saldırmıştı...
TRT’nin dışında tüm haber kanalları ‘katliam’ haberini duyuruyordu...
Olay kuşbakışı bir kilometre kadar ilerimizde olmuştu...
Son dört yıldır büyük bir tesadüf eseri Yılbaşı Geceleri İstanbul Beşiktaş’ta bulunuyordum.
Ve her yıl saat 24.00’ten sonra araçlarımıza binip, Boğaz turu atıyorduk.
İlk iki yıl Çırağan’daki evimizden, son iki yıl ise Arnavutköy’deki evimizden çıkıp; Bebek, Arnavutköy, Kuruçeşme, Ortaköy, Taksim ve Nişantaşı turu atıyor, insanların coşkusunu izliyorduk.
Bu yıl ise, gerek soğuk gerekse başka nedenlerle insanların evlerinden çıkmadıkları haberi geldiği ve içimizden gelmediği için bu turu iptal ettik.

*- Orada olabilirdik

Önce Vali, sonra Bakanlar açıklama yaptılar:
İlk resmi açıklamada Vali, olayın terör saldırısı olduğun ve kapı görevlisi bir polisimiz ile 35 kişinin şehit olduğunu söyledi.
Ünlü gece kulübünün adı da Raine idi...
Seçkin kişilerin alındığı bir mekân...
Yılbaşı eğlenceleri için 700-800 konuğu vardı.
Eğer biz ‘Hadi gezelim!’ diyerek düşüncemizi uygulamaya kalksaydık, belki de olay anında Raine’nin önünden geçiyor ya da yakınında olma ihtimalimiz çok fazla idi.
20 gün önce ise Beşiktaş’taki bombalı saldırıdan önce de Beleştepe’den geçtiğimizi ve kalabalık nedeniyle Beşiktaş- Bursaspor maçına giremediğimizi, daha doğrusu girmekten vaz geçtiğimizi yazmış, patlatılan bombanın şiddetinden sesini Arnavutköy’deki evimizden duyduğumuz anlatmıştım.
Ancak bu kez bekçi (hakem) uyarı düdükleri ile siren seslerini duyduk.
Belki de düdükleri trafik polisleri çalıyordu, yolların açılması için...

*- Bir anım

Çok yıllar önce bir davet üzerine İstanbul’a gelmiş ve Çırağan Sarayı’nda kalmıştık...
Bize iki oda tahsis ettiler.
Merak ettim sordum;
‘Kaldığımız odanın geceliği ne kadar?’ diye...
Bizi karşılayan Güvenlik Amiri, ‘yedi bin lira!’ demişti...
Ve eklemişti:
‘Arap sahipleri bile parasını ödemeden kalmazlar!’
Şaşırmıştım...
İki gece orada kaldık...
Sonra, İzmir’e döndük...
İkinci akşam bu kez Reina’ya götürüldük.
Yanımızda bize mihmandarlık eden eski Göztepe ve Beşiktaş’ın milli futbolcusu Nihat Yayöz’ün oğlu Karcan Yayöz vardı.
Şimdi önemli bir iş adamı olan İzmirli Karcan Yayöz o zaman üniversite öğrencisi idi.
Reine’ya gittiğimizde, çok varlıkla bazı kişilerin bile kıyafet ya da başka özel nedenlerle içeri alınmadığına tanık olduk.
Önce bizi de içeri almak istemediler.
Biz adımızı söyleyince, birden değiştiler...
Hemen bir müdür geldi ve bin bir özür dileyerek içeri aldı.
Daha sonra merdivenlerden orta kata indik.
Orada bizi diğer müdüre teslim etti.
O da daha aşağıda, deniz seviyesinde bizi bir başka müdüre teslim etti.
İki kısım vardı.
Bir kısım yemekli yani restoran bölüm idi.
Diğer büyük bölüm ise diğer konutların bulunduğu geniş alan...
Başımızda üç ayrı garson duruyor, bölüm müdürü ise arada gelip bir isteğimizin olup olmadığını soruyordu.
Bu arada kulağı çınlasın Karcan anımsayacaktır,  üniversiteden arkadaşları da diğer bölümden yanımıza gelerek masamızdan içkilerini alıp geri dönüyorlardı.
Çünkü bizim hesabımız açıktı...
İşte saldırı burada olmuştu...
Ve birçok kişi canını kurtarmak için kendini Boğaz’ın soğuk sularına atmışlardı.

*- Tarifi yok!

Haberlerden öğrenmişsinizdir:
Hemen herkes bir açıklama yaptı.
Biri erken saatlerinde elime geçti.
Şöyle deniliyordu:
‘Acımızın tarifi yok!’
‘Bu gece, yılın henüz ilk saatinde ülkemizin nefes almasına tahammül edemeyen terör hain yüzünü Ortaköy'de gösterdi.
Yılbaşı eğlencesini kana ve kabusa bulayan hain terörü lanetliyor, şiddetle kınıyorum.
Biz, yılbaşlarında ilk doğan bebek haberlerini dinlemeye alışkınken, ne oldu da ölüm sayılarını duymaya ‘alışmak’ zorunda bırakıldık?

*- Böyle olmamalıydı!

Yine acıların ve gözyaşlarının içinde yeni yıla girdik.
Acımasız terör yine canımızı yaktı. Hala sorumlular iş başındaysa soruyorum:
Kimdir bu ülkenin sahibi?
Yüzümüzdeki yeni yıl umuduna daha ilk saatinde düşman kesilen hain terörü kınıyorum.
Yaşamını yitiren vatandaşlarımıza, şehitlerimize Allah'tan rahmet, ulusumuza başsağlığı diliyorum.
Geçirdiğimiz 2016 yılı acıların, gözyaşlarının ve haksızlıkların yoğunca yaşandığı bir yıl olmuştur.
Ayrıca üzerine en çok titrememiz gereken bir zamanda, Laik Cumhuriyetimize en karanlık yıllarından biri yaşatılmak istenmektedir.

*-  Çınarı kundaklayanlar

Hâlbuki Cumhuriyetimiz koca bir çınardır.
Bu çınar Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'le birlikte Türk Ulusunun birlikte diktiği bir çınardır.
Bu koca çınarın altında 93 yıldır onurla ve gururla ve kardeşçe birlik içinde yaşamamıza olanak sağlanmıştır.
Ancak bu koca çınarın dalları budanmak, sonra köklenmek istenmektedir.
CHP olarak buna hiçbir zaman izin vermeyeceğiz çünkü Laik Cumhuriyet bizim ortak paydamızdır, bizi bir arada tutan ve yaşatan çok önemli bir faktördür.

*- Geride kalsın

Bugün ülkemizde huzur içinde değilsek, evlerimizde yüzümüz gülerek, sokaklarımızda umut ve neşe içinde dolaşarak yeni yıla merhaba diyemiyorsak, durup tekrar tekrar düşünmemiz gerekir.
Biz bu hale nasıl geldik, bizi bu şartlara kimler getirdi?
2016, Cumhuriyet topraklarına evlat acısının, şehit yürek yangınının, terörün, devlet krizinin, darbe kaosunun, ekonomik bunalımın düşürüldüğü bir yıl olarak geride kalıyor.
Birçok ülkenin 30-40 yılda karşı karşıya kalabileceği olumsuz koşulları sadece 1 yıl içinde maruz bırakıldık.

*- içimize sindiremiyoruz

Ülkemizin hiçbir yurttaşı bu tabloyu hak etmiyor, hele hele laik Cumhuriyeti özümsemiş hiçbir yurttaş böyle bir tabloyu kabul etmiyor ve içine sindiremiyor.

*- Ortak talep

Terörle, darbeyle, yolsuzlukla, yoksulluk ve yoksunlukla karşı karşıya bırakılmamak, ileri demokrasi isteyen, hesap verilmesini bekleyen laik Cumhuriyetin yurttaşlarının ortak talebidir.
Bu talebin körelmemesi, bizi bir arada ve kardeşçe yarına hazırlayacak laik Cumhuriyet rejimimizin sonsuza dek yaşaması için 2017 yılı tarihi bir dönüm noktası olmasını diliyorum.
İstemeden yaşadığımız bu olumsuzlukların artık bitmesini istiyorum.

*- Çocuklarımızı torunlarımı düşünelim...

Çocuklarımıza daha umutlu, daha adil bir Cumhuriyeti teslim etmek için, hukukun, adaletin yeniden tesisi, haksızlıkların giderilmesi için, her birimizin 2017 yılındaki kararlılığı ve cesareti tarihi değerde önem arz etmektedir.

*- Sorumluluk hepimizin

Cumhuriyet çınarı yarınlara daha büyük bir umutla taşınacaksa, yeni yılda hepimize çok daha büyük bir sorumluluk düşüyor.
Meclisine, parlamenter düzenine, demokrasisine, Cumhuriyetine, çocuklarının hak ve özgürlüklerine sahip çıkacak, atalarının bıraktığı mirasa sahip çıkalım.
Terörle, darbeyle, yolsuzlukla, yoksulluk ve yoksunlukla karşı karşıya bırakılmak, demokrasi isteyen, hesap verilmesini bekleyen laik Cumhuriyetin yurttaşlarının ortak talebidir.
Bu talebin körelmemesi, bizi bir arada ve kardeşçe yarına hazırlayacak laik Cumhuriyet rejimimizin sonsuza dek yaşaması için 2017 yılı tarihi bir dönüm noktası olmalıdır’
Bu satırları CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan yazdı.
Herhalde bu satırlara hayır diyemeyiz.
Katılmamak elde değil...

*- 2016 yılı böyle geçti…

Medya Takip Merkezi (MTM), 2016 yılında Türkiye gündemine damga vuran olayları tüm ayrıntılarıyla ele aldı.
Göz açıp kapayıncaya geçen yıl boyunca gerek ülke gerekse küresel siyasette yaşanan gelişmeler, oldukça yoğun bir seyir sergiledi.
15 Temmuz’daki darbe girişimi 2 milyondan fazla habere konu edildi. Terör olayları tüm dünyada baş gündem olarak yer tutarken 2016, siyasetten iş dünyasına, spordan sanata art arda kayıplar yaşanan bir yıl olarak kayda geçti.
Ekonomiye ise döviz kurları damga vurdu. İşte Medya Takip Merkezi’nin (MTM) hazırladığı medya araştırmasının detayları…

2016 yılında Türkiye’nin en önemli olayı darbe kalkışmasıydı. Ülke, 15 Temmuz gecesi demokrasi ve hukuk yolunda alarma geçti.
 FETÖ Terör Örgütü’ne bağlı bir grup asker tarafından başlatılan darbe kalkışması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı çağrı üzerine halkın meydanlara çıkması sonucu engellendi.
Bastırılan darbe girişimi sonrasında gözaltına alma, tutuklama ve görevden ihraç süreçleri başlatıldı.

*-  Türkiye terör olayları ile sarsıldı…

2016 yılında tüm dünyayı saran terör olaylarının kendini en fazla hissettirdiği ülkelerin başında Türkiye vardı.
 Büyük çaplı terör olaylarının ilki, eski İstanbul’un gözbebeği olan Sultan Ahmet meydanında yaşandı.
Türkiye’nin tarihi yerleri arasında ilk sıralarda olan ve her yıl birçok turistin uğramadan geçmediği Sultan Ahmet Meydanı’nda 12 Ocak‘ta yaşanan patlama sonucu 13 kişi hayatını kaybetti.
Toplamda 27 bin 654 habere konu olan patlama, yazılı basında 3 bin 330, görsel medyada 768, internet medyasında ise 23 bin 556 haberle yer aldı.
17 Şubat ve 17 Mart’ta Başkent Ankara’da bir ay arayla iki patlama meydana geldi. Ankara’nın merkezi Kızılay’da yaşanan bombalı saldırıda çok sayıda insan hayatını kaybederken, saldırı medyada toplam 34 bin 539 habere konu oldu.
19 Mart tarihinde devam eden terör saldırıları, bu kez İstanbul’un merkezi İstiklal Caddesi’nde canlı bombayla gerçekleşti. Patlamada 5 kişi yaşamını yitirirken, 20 kişi de yaralandı. İstiklal Caddesi patlaması, medyada 7 bin 768 haberle yer aldı.
28 Haziran’da hedefte bir kez daha İstanbul vardı. Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen silahlı ve bombalı intihar saldırısı sonucu 45 kişi hayatını kaybederken 236 kişi de yaralandı. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’inde bir günlük ulusal yas ilan edilirken, bayraklar yarıya indirildi. Saldırı, yazılı basında 4 bin 267, görsel basında 3 bin 927, internet medyasında ise 46 bin 437 kez habere konu oldu.
20 Ağustos’ta bu kez Gaziantep kent merkezinde bir düğünde patlama meydana geldi. Terör saldırısında 50 ölü 94 yaralı vardı. Gaziantep saldırısı yazılı basında 3 bin 59, görsel basında bin 490, elektronik basında 14 bin 782 habere konu oldu.

*-*-
GÜNCEL

Turizmde kötü dönem

Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı iç güvenlik endişeleri ve Rus ziyaretçi sayısında yaşanan dramatik düşüşün etkisiyle turizm sezonunun açıldığı Mayıs ayında yüzde 34.7 azalarak 1994 yılından bu yana en büyük düşüşü kaydetti.

*- 77 milyar TL'lik borç yapılandırıldı

Mecliste kabul edilen yeni bir düzenleme ile 4.8 milyon vatandaş, vergiden SGK’ya, trafik cezasından üyelik aidatlarına kadar her türlü borcunu yapılandırdı. Yapılandırılan tutar 77.6 milyar lira oldu.

*- ‘Mülteci Hayatlar Sergisi’

Gazeteci Hasan Dalgıç’ın objektif ve kalemiyle yaşamlarına mercek tuttuğu mültecilere ait yeni foto-öyküler, Buca Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi’nde sanatseverlerle buluşuyor.
Yeni sergide, Suriyeli bir doktor ve İranlı bir işçiyle birlikte, Türk Ayhan Tuna’nın öyküsü var
Bu yüzyılın en kirli savaşının Türkiye’ye savurduğu 3 milyon Suriyeli mültecinin hayatları; foto-öyküler ile belgesel filmin yer aldığı özel bir çalışmayla mercek altına alınıyor.

***-
GICIK

*- Yüzsüzdür insanoğlu! Kimse bilmez fendini. Kime iyilik yaptıysan ondan koru kendini.
*- Kadınlar üzüm gibidir. Gösterdiğiniz ilgiye göre ya şarap olur ya da sirke!
*- Kaliteli insan işiyle, boş insan kişiyle uğraşır.
*- Öğrendim ki; insanların çıkarları değişir değişmez, düşünceleri ve davranışları da o hızla değişiyor...
*-  Herkesi güldürenler, en çok ağlayanlardır. Ona göre yaşayın!
*- Şunu unutma! Uğruna okyanuslar aştığın insanlar, gün gelir senin için bir su birikintisinin üstünden atlamayı bile göze alamazlar...
*- İnsanı ateş değil, kendi kibri yakar. Herkeste kusur görür; kendisine kör bakar. Kime nasıl bakarsan o da sana öyle bakar.

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894