• BIST 10267.09
  • Altın 2407.339
  • Dolar 32.2208
  • Euro 34.7162
  • İzmir 16 °C
  • Manisa 12 °C
  • Aydın 14 °C
  • Afyon 6 °C
  • Balıkesir 9 °C
  • Bursa 11 °C
  • Çanakkale 12 °C
  • Muğla 10 °C
  • Uşak 7 °C

Çürük Dişler De Temizlenmeli...

Yaşar Eyice

ÇÜRÜK DİŞLER DE TEMİZLENMELİ...

Yaşar Eyice / Yeni Vizyon Gazetesi

BARO’da beklediğimiz oldu

İnanılacak gibi değil ama ben de havasına girdim, merak içinde ‘Kim?’ sorusunun yanıtını bekliyordum.
İzmir’den Eczacı- Gazeteci  Önder Vural aradı verdi:
Beklediğimiz olmuştu!
İzmir Barosu seçimini yapmış ve ‘yeniliklerin’ adamı İzmir Hayranı Aydın Özcan’ı tekrar görevlendirmişti.
Aslında, ‘Atatürkçüler’ olarak bildiğimiz bu ‘Cumhuriyetçiler’ grubu nedense ikiye bölünmüştü.
Bu da ‘Acaba?’ sorusunu akla getiriyordu.
Ama İzmir Barosu’nun 2016 - 2018 yılı Olağan Genel Kurulu’nda 4 grup ve 5 adayın yarıştığı seçimde zafer, mevcut başkan Aydın Özcan'ın olmuştu.
Düşünebiliyor musunuz, mevcut yönetimin üçe bölünmüş buna rağmen Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’nun adaylarından, benim de yürekten desteklediğim, Mevcut Baro Başkanı Aydın Özcan ipi yine göğüslemeyi  bildi.
Aslında rakiplerden Mehmet Kozan seçimlere çok iyi hazırlanmıştı.
Ama sonuç umduğu gibi olmadı.
O kadar tanıdığım olmasına rağmen ne Avukat Aydın Özcan’la henüz tanışmadım ne de Avukat Mehmet Kozan ile...
Seçimlerden 10 gün kadar önce eski avukatlardan biri ile konuştum.
Çalışmalarını takip ettiğim Avukat Aydın Özcan’ın Baro başkanlığı görevine devam etmesini bir İzmirli olarak istediğimi söyledim.
Bu arada yapılan tenkitlerin yeterli ve yersin olduğunu belirttim.
O da şu örneği verdi:
‘Her şeyi bir yana bırakalım, sadece ve sadece mahkemeler arasında yaşama geçirdiği ring seferleri büyük bir yenilik. Çünkü yeni kurulan mahkemeler ile eski adliye binası arasında yürüyerek uzun, taksi ile çok kısa bir mesafe var. Taksiciler naz yapıyor, yürüyünce kan ter içinde kalıyor, duruşmaya ucu ucuna yetişiyorsun!’ dedi.
Bu anlatımdan da oyunu Aydın Özcan’a vereceğini anladım.

*- Üç yılda yüzde 30 arttı

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, kadın esnaf ve sanatkarlarının sayısındaki artıştan gurur duyduklarını belirterek, kadın girişimcilere hibe projeler sunmanın yanında, sıfır faizli uzun vadeli kredilerin verilmesi gerektiğini ifade etti.
Palandöken, son 3 yıl içerisinde kadın esnaf sayısının yüzde 30 artışla 189 bin 337'den 248 bin 331'e çıktığını bildirdi.
Kadın esnaf ve sanatkar sayısındaki artışın yeterli olmadığına işaret eden Bendevi Palandöken, kadın esnaf ve sanatkar sayısının artırılması için daha çok desteklenmeleri gerektiğinin üzerinde durdu.
Kadın esnaf ve sanatkârların sektör tercihleri bazında incelendiğinde, ilk sırada 33 bin 177 kadın esnafın bakkallık, bayilik ve büfecilik mesleğini tercih ettiği anlaşıldı.

*- Kaçakçılık da ele alınıyor

213 sayılı Vergi Usul Kanununun Pişmanlık ve Islah başlıklı 371. Maddesinde, ‘Beyana dayanan vergilerde kaçakçılık (338, 346 ve 347nci maddelerde yazılı şekilde yapılanlar dahil) ağır kusur ve kusur mahiyetindeki kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere kanunda yazılı kayıt ve şartlarla kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezaları kesilmez.’ hükmü yer alıyor.
Mükellefçe haber verilen ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51. Maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında pişmanlık zammıyla birlikte haber verme tarihinden başlayarak 15 gün içinde ödenmesi gerekiyor.
Vergi affı dışında sistem böyle çalışıyor.
30 Haziran 2016’dan önceki dönemlerde elde edilmiş gelir ve kazançlarla ya da vergiye tabi diğer olaylar için beyanname vermemiş olanların veya eksik beyanda bulunanların (tapu harcı, kira geliri, değer artışı kazancı vb.) bu Kanun kapsamında pişmanlık hükümlerinden yararlanarak beyanda bulunmaları da mümkün.

*- Kıdem tazminatı fonu’nda belirsizlik sürüyor

Kıdem Tazminatı Fonu’nun Türkiye’de 40 yıldır tartışıldığını, çeşitli defalar farklı yasa tasarıları hazırlandığını ama hiçbirinin kanunlaşamadığını hatırlatan Avukat Murat Akı, mevcut hükümetin gündeme getirdiği yeni tasarının da beklentileri tam olarak karşılayamadığını söyledi.
Türkiye’de 1975 yılından bu yana, kıdem tazminatı ile ilgili fon tesisi için değişik tarihlerde tasarılar hazırlanmış olmasına rağmen bu güne kadar bunların hiç birinin kanunlaşamadığını hatırlatan Avukat Murat Akı, ‘TİSK ile TÜRK-İŞ’in bu konu üzerinde birlikte çalışarak uzlaşmaları ve görüşlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na sunmaları, çözüme katkı sağlanmasında yararlı olacaktır’ dedi.

*- Memnuniyetle...

İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, Başbakan Yıldırım tarafından açıklanan yeni tarım ve hayvancılık politikasını çok önemli bulduklarını belirterek, ‘Eğer bu adımlar, ticarette katma değer taratacak adımlarla desteklenirse Türkiye tarımda 100 milyar dolarlık büyüklüğe kısa sürede ulaşabilir’ diye konuştu.
‘Türkiye'nin tarım ve hayvancılıkta, mevcut politikalardan daha farklı bir reform gündemi olması gerektiğini uzun süredir dile getiriyorduk’ diyen Kestelli, bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı:
‘Başbakan'ın İzmir'de büyük bir kararlılıkla açıkladığı yeni üretim modelini ve teşvikleri memnuniyetle dinledik.
Üretimde havza modeli, kararlılıkla uygulandığı takdirde ülkemizin üretim gücünü artıracaktır.
Türkiye'nin hayvancılığın önemli hub'larından biri olması da mümkündür. Biz, verimli ve sürdürülebilir bir politikanın Türk tarım ve hayvancılığına çağ atlatacağına inanıyoruz. Bu paketin iyi uygulanması halinde beklenen faydanın 15 milyar doların üzerine çıkması olasıdır.
Esasen ülke olarak tarımsal üretim değerimizi çok kısa bir süre içinde 100 milyar doların üzerine taşıyabilmeliyiz.
Bu ülkede daha istikrarlı bir gelecek için tarımın milli gelire katkısı yüzde 10'un üzerinde olmalıdır. Tarım ve hayvancılık bu ülkenin çimentosudur.’

*- Foça’da erken hasat

Foça Ilıpınar’da bulunan Kula Yağ fabrikasında, yılın ilk erken hasat zeytin sıkımı gerçekleştirildi.
Yaklaşık 3 dekar arazi üzerine kurulu artırılan kapasite ile günlük 100 ton soğuk sıkım yöntemli zeytinyağı fabrikası, bölgenin en yüksek kapasitesine sahip. Bölgede 8 adet fabrika var.
Foça son yıllarda zeytin ve zeytinyağı üretiminde artış gösterdi. Yeni dikilen ağaçlar ve eski ağaçların bakımlarının öneminin anlaşılması ile rekolte arttı.
Foça ilçesinde, erken hasat zeytinlerin sıkılmasında elde edilen ve yöredeki çiftçilerin en önemli gelir kaynaklarından biri olarak kabul edilen zeytinyağı, sıkma makinelerinin çeşmelerinden akmaya başladı.
Foça Ilıpınar'daki İlk sıkımda, fabrikaya getirilen 8500 kilogram zeytinden, yaklaşık 1700 litre zeytinyağı elde edildi. Konu hakkında açıklama yapan fabrika sahibi Hakan Kula, sezonun uzadığını bu sene 5 ay devam edeceğini söyledi.

*- Hüseyin Şairoğlu bayrağı devretti

İlk kurulduğu günden bu yana yaklaşık 14 yıldır İzmir Pancar Organize Sanayi Bölgesi’nin (İPOSB) başkanlık görevini yürüten Hüseyin Şairoğlu, bayrağı Yönetim Kurulu Başkanvekili Hakan Ürün’e devretti.
İPOSB’nin 14 yıllık başkanlık görevini yürüten İzmirli sanayici Hüseyin Şairoğlu, hafta içinde alınan yönetim kurulu kararıyla başkanlık görevinden ayrıldı.
Sanayiden eğitime kadar yaptığı sayısız hizmetlerle Türk sanayisine büyük katkıları bulunan Hüseyin Şairoğlu, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda (EBSO) düzenlenen geceyle bölge sanayicilerine veda etti.
Torbalı Kaymakamı Aydın Memük’ün de katıldığı gecede EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun ile bölgede faaliyet gösteren çok sayıda sanayici yer aldı.


*-  Kenevir üretim alanları genişletildi.

İzinli kenevir yetiştiriciliği; Amasya, Antalya, Bartın, Burdur, Çorum, İzmir, Karabük, Kastamonu, Kayseri, Kütahya, Malatya, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Uşak, Yozgat ve Zonguldak illerinde ve bu illerin bütün ilçelerinde yapılabilir.
Resmi gazetede konuyla ilgili yönetmelik yayınlandı.
Amaç, ‘kenevire bağlı uyuşturucu madde üretiminin engellenmesinin sağlanması için izinli kenevir yetiştiriciliğine ve izinsiz kenevir yetiştiriciliğine dair yapılacak işlemlere ilişkin  usul ve esasların belirlenmesidir.’ olarak açıklandı.
Üniversiteler, Bakanlık araştırma enstitüleri ile araştırma izni bulunan kuruluşlardan, bilimsel araştırmalar için ana veya tali bitki olarak kenevir yetiştiriciliği yapmak isteyenler, birinci fıkrada belirtilen tarihlere bağlı kalmaksızın, yetiştiricilik yapacakları ilin en büyük mülki idare amirliğine başvurabilecek.
Kontrollerde esas amaç; izinsiz yetiştiricilik ile uyuşturucu madde üretimine mani olmanın yanı sıra, izinli kenevir üretiminde eğitim ve yayım çalışmaları ile tetrahydrocannabinol (THC) maddesi düşük kenevir çeşitleri kullanılarak uygun tekniklerle üretimin yapılmasını sağlamak.

*- Planlama önemli

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü tarafından Ekim ayının 16 sı Dünya Gıda Günü olarak belirlendi.
Her yıl farklı konular belirlenerek gıdanın önemine her yönüyle dikkat çekmek hedefleniyor.
2016 yılında iklim değişikliğine bağlı olarak gıda ve tarımın da değişmesi gerektiği konu başlığı seçildi.
Artan dünya nüfusu ile birlikte artan taleplerin karşılanması öncelikli iken, iklimsel değişikliklere bağlı olarak ürünlerde oluşan değişimler ve bazı bölgelerin karşı karşıya kaldığı doğal felaketlerin doğurduğu ihtiyaçlara göre planlama yapılması gerektiği vurgulanıyor.
Elbette her geçen gün gelişen değişen teknolojik olanakların yanısıra insan hayatında yavaş yavaş hissedilmekle birlikte doğal kaynakların da değişim geçirdiği gerçeği unutulmamalı.
Tarım ve hayvancılık sektörü de bölgesel ve iklimsel olanaklar çerçevesinde ürünsel zenginliğe sahip bir sektör.
Sektörde teknolojik gelişmelerin etkisi de yadsınamaz.
Ancak doğal kaynak ve ürünün değerine yönelik uygulamaların yapılması gelecek nesillere aktarım ve sürdürülebilirlik açısından önemli.
Tarım ve hayvancılığa iklim değişikliğinin etkileri ile birlikte tarım ve hayvancılık politikalarından kaynaklanan iklimsel değişikliklerin ne şekilde yönetilmesi gerektiği de ulusal hatta küresel politikalarla belirlenmeli.
Hayata dair her şeyi hızla tükettiğimiz günümüzde Dünya Gıda Günü aracılığı ile sürdürülebilir yaşam için tarım, hayvancılık ve gıda üçgenini nasıl şekillendirmenin daha faydalı olacağını ele almak artık insanlık için en önemli adımlardan biri halinde geldi.

*- Bornova’da panel var

Dünya Gıda Günü dolayısıyla 2016 Bakliyat Yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen panel : 17 Ekim 2016 günü (bugün) Bornova’da, Gıda,Tarım ve Hayvancılık İzmir İl Müdürlüğü B Blok Toplantı Salonu’nda yapılacak.
Modaratörİsmail Uğural,  panelistler ise; Prof.Dr Hakan Geren, Prof.Dr Sedef Nehir EL, Yrd.Doç.Dr.Melike Sakin Yılmazer, Dr.Eylem Tugay Karagül...
Açılışta; Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Reha Keskinoğlu. Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube  Başkanı   Ferdan Çiftçi’nin ve Gıda,Tarım Ve Hayvancılık İzmir İl Müdürü  Ahmet Güldal dinlenecek.

*- İzmirli çiftçi kadınların elleri şifa dağıtacak

 Kırsal kesimde yaşayan kadın çiftçiler için birçok proje ve faaliyet gösteren Gıda Tarım ve Hayvancılık İzmir İl Müdürlüğü, kadın çiftçileri yeni tarımsal ürünlerle tanıştırıyor.
İl Müdürlüğü tarafından yürütülen ‘Şifalı Bitkilerin Yeni Üreticileri Kadın Çiftçiler’ projesi ile 40 kadın üretici, yetiştirdikleri Tıbbi ve Aromatik Bitkileri tarlalarından hasat etmeye devam ediyor.
Lavanta, Kekik, Adaçayı ve Ekinezya bitkilerinin kadın çiftçiler tarafından uygulamalı olarak yetiştirilmesinin sağlandığı proje kapsamında hasat edilerek kurutulmuş ürünlerin satışları gerçekleşmeye başladı.

*- İzmir'i gıda sektöründe ihracat merkezi yapmalıyız

Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, yaptığı açıklamasında, ‘Günde 5 bin tona yakın süt üretilen ilimiz yine yılda yaklaşık 2 milyon ton süt ile ülkemiz süt üretiminin yüzde 10'unu tek başına karşılarken, en fazla süt üreten il unvanını da yıllardır koruyor.
Aslında üretmek bu işin ilk basamağı.
Sütün kalitesini korumak, dahası sütü üretmekle kalmayıp mamüle dönüştürüp değerlendirmek önem verilmesi gereken bir husustur.
Bu bakımdan sütün kalitesini korumaya yönelik projeler uygulayan İzmir, ürettiği sütü değerlendirme konusunda da ilk sırada yer alıyor.
Zira il genelinde üretilen yaklaşık 2 milyon ton sütün dörtte üçünün süt işleme tesislerine satıldığını dikkate aldığımızda, yüzde 75 gibi büyük bir oranının paketlenmiş süt, peynir, yoğurt, ayran, tereyağı gibi süt ve süt ürünlerine dönüştüğünü görüyoruz.
Dolayısıyla artık İzmir'in bundan böyle sadece Türkiye'nin süt üretim merkezi konumuyla yetinmemesi, ülkenin 'Peynircilik Merkezi' olması gerekiyor’  ifadesinde bulundu.

*- MCBÜ Teknokent’e Yoğun İlgi

Firmaların, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ne olan ilgisi giderek artıyor.
Açılışına kısa bir zaman kalan MCBÜ Teknokent’te yer almak isteyen Ar-Ge ve yenilik odaklı şirketler, hızla başvuru sürecini tamamlayarak planlamalarını yapıyor.
Bu çerçevede işletme ziyaretlerini sıklaştıran Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Aktaş, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Enver Atik ve Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Mıynat, Modern Kalıp, Lenis Global ve Adil Kauçuk firmaları ile görüşmelerde bulundu. Görüşmelere Modern Kalıp’tan Teknik Müdür Aydın Aras ile Satış ve Destek Müdürü Arif Eski, Lenis Global’den Hatice Koçalp Yılmaz ve Adil Kauçuk’tan yöneticiler katılarak, Teknokent ile ilgili bilgi aldılar.

*-

*****
DİP NOT

Yaşar topluluğu bir milyonu aştı
                                         
Gıda ve boya sanayiinin öncüsü Yaşar Topluluğu, 71. Kuruluş Yıldönümünü yurt içi ve yurt dışından gelen yöneticilerinin bir araya geldiği ‘daha iyi bir yaşam için’ temalı törenle kutladı.
Törene Yaşar Topluluğu Onursal Başkanı Selçuk Yaşar da katıldı.
Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yaşar, ‘Topluluğumuzun 71.yaşını kutlamaktan gurur duyuyoruz. Topluluğumuz her yıl büyümesini sürdürüyor. Aslolan Türkiye’nin büyümesi.
Özel sektör de Türkiye’nin büyümesi için önemli.
Özel sektör büyümesini sürdürürse, Türkiye, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girer.
Türkiye’nin en büyük ve köklü sanayi kuruluşlarından biri olarak yolculuğumuza bundan 71 yıl önce İzmir’de başladık. 71 yaş bizim için bir gurur vesilesidir.
Kuruluş yıldönümlerimizde nerede olduğumuzu, nereye doğru gittiğimizi ve hedeflerimizi  paylaşıyoruz.  
Başarı önemlidir, ancak asıl önemli olan başarının devamıdır.
Hızla gelişen dünyanın değişim ve gelişimine ayak uydurarak başarımızın devam edeceğine inanıyorum.
Biz, çalışanlarımız ve aileleri, tedarikçilerimiz, bayilerimiz, kısacası etkileşimde olduğumuz tüm paydaşlarımızla birlikte yaklaşık 1 milyon kişilik büyük bir aileyiz.
Markalarımız  bizim dünyada dalgalanan bayrağımızdır. Pınar ve Dyo başta olmak üzere tüm markalarımızla birer dünya markası olma hedefindeyiz’ dedi.

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894