• BIST 10276.88
  • Altın 2390.367
  • Dolar 32.335
  • Euro 34.7427
  • İzmir 18 °C
  • Manisa 14 °C
  • Aydın 15 °C
  • Afyon 10 °C
  • Balıkesir 9 °C
  • Bursa 12 °C
  • Çanakkale 10 °C
  • Muğla 12 °C
  • Uşak 10 °C

Bodrum Önerisi Ses Getirdi

Yaşar Eyice

BODRUM ÖNERİSİ SES GETİRDİ

Yaşar Eyice / Yeni Vizyon Gazetesi

Amerika’dan mektup var

Sahinur  Talay yazmış;
Ahirette ‘Ömrünü nerede geçirdin?’ diye sorduklarında, hepimiz ‘face’de!’ diyeceğiz...
Allah bizi kahretmesin emi!
Hepimiz olmasa da çoğumuz için geçerli bu!...
Önceki gün yazımın başlığında ‘Bodrum’da buluşuruz!’ demiştim.
Aralık başında, ‘Yaveş Gari Yerel Grubu’ tarafından, 5-9 Aralık tarihinde bir zamanlar heyecanla kutladığımız ‘Yerli Mallar Haftası’ nedeniyle düzenlenecek ‘tadım’ ve ‘eğitimlerinden’ söz etmiştim.
Hatta ‘tur düzenleyenlere’ de anımsatma yaparak, öneride bulunmuştum.
İzmirli Rezan Adamoğlu  da bir noktada destek vermek için ‘Tin Tin Tur’un şu davetini örnek olara paylaşmış.
İstanbul merkezli bu şirket, geçenlerde, ‘Ayvalık Zeytin Hasadı Senliği-Ayvalık tatları fistivali...’ için yola çıkmış...
Cunda adasında konaklamalı tura kaç kişi katıldı, sonuçtan memnun kaldı mı bilmiyorum!
Ama bildiğim Ayvalık’ta düzenlenen bu etkinliklerde çalan da oynayan da aynı kişiler.
Özellikle aynı yani yandaş saydıkları gazetelerden, medya guruplarından seçtikleri şahsına özel kişileri getirtirler, yedirirler içirirler, sonra da bunlar bazı markaların raf fiyatlarını artırırlar.
Öyle ki ‘sağlıklı ve güvenli’ denilerek, normal fiyatının dört beş misli fiyatla satılmasını sağlarlar.
Biz de ‘Paramıza sağlık!’ deriz...
Aldatıldığımızı bilmeyiz...
Üreticinin yine perişan haliyle kaldığından da habersizizdir.
Çünkü bu anlatılmaz, yazılmaz...
Zaten üreticiden, milli ekonomiden, vatandaştan söz edenler bunun dışındadır.
Yüksek siyaset vardır.
Ayvalık’ta bir anket yapın bakalım halkın, daha doğrusu zeytincinin yani üreticinin kaçta kaçı katılmaktadır, bu tür ‘adı güzel’ etkinliklere?
Ama Cunda adası görülür mü, görülür tabi...
Tabiat güzelliği var mı?
Var tabi eski ve yeni Foça, hatta yakınındaki Çandarlı gibi...
Yukarıya çıkarsan istersen Bergama istersen Çanakkale yönündeki ormanlık alana, Kaz dağlarına, ‘Ömrüm uzadı!’ bile diyebilirsiniz...
Buraları daha sonra A. Buğra Tokmakoğlu’nun akıcı ve bilgilendirici kaleminden öğreniriz....

*- İzmirliye imkân yaratılır

İzmirli, girişken ve güvenli bir turizmci var...
Adı: Bircan Tağıl...
Onu lüks dört yıldızlı bir otelin genel müdürlüğünden tanıyoruz.
Önce Bircan Tağıl’ın, ‘Kapadokya’ya birlikte gidelim!’ yazısından bazı bölümlerini sizinle paylaşayım:
‘Hemen şaşırmayın öyle?
Nasıl gidilir, nasıl olur diye.
Bal gibi de gideriz.
Gitmeliyiz çünkü!
Neden mi?
Eğer şimdi gitmezseniz gidilmez daha yıllarca.
Kendimden biliyorum.
Bu yaşıma gelip de ‘Kapadokya’yı hiç görmedim’ demek elbette hiç hoş değil.
Niyetlenmedik sanmayın.
İki kez kendimiz geze geze gidecek olduk.
İkisini de gerçekleştiremedik.
Aslında neden gitmediğimiz belli.
Tur programı olmamasıydı.
Eğer seyahatlerinizi turlarla ya da rehberlerle yapıyorsanız veya iyi bir araştırmacı iseniz ne ala.
Öteki türlü ancak gözünüzün gördüğünü yaşarsınız.’
Beni bu cümleler etkiledi...
Ve de şimdi Bircan Tağıl yine kendi gibi turizm yüksek eğitimini alan kızı ve oğlu ile İzmirlinin hizmetinde tur düzenliyor...
Kaç gündür, Hayırlı olsun!’a gidecektim, ama günlerim seyahatlerde geçtiği için bir türlü ‘Merhaba ‘ bile diyemedim.
Gerek eşi, beş yıldızlı Balçova Kaya Termal’in Genel Müdürü Muzaffer Tağıl gerekse kendisi gazeteci dostu oldukları için buradan sesimi ve önerimi duyacaklarını sanıyorum.
Yani Bircan Tağıl kızı ve oğlu ileİzmirlileri Bodrum’daki bu  ‘Yerli Malı Haftası’ kutlamalarında buluşturabilirler...
Çünkü bizler gibi Tağıl ailesi de ‘yerli malı’ ve ‘yerli sanayici ile girişimcilerin önemini’ bilenlerdeniz.

*- Kendimize de zaman ayıralım

Neyse ‘zamanı şimdiymiş!’ diyelim.
Hiçbir şey için geç değil.
Yeter ki, gönülden isteyelim.
İçinde beslediğimiz gezip görme tutkusu artık rüyalarımızdan çıkıp gerçeğe dönüşüyor.
Bundan on sene önce Paris’i görme hayali vardı insanlarımızda.
Mutlaka gitmeliydik..
Çünkü 1960’lı yılların Türk Filmlerinin etkisi altındaydık.
Hayran odlumuz oyuncular, ağızlarını bükerek, ‘Paris’teyken!’ diyerek bizim de hayranlık duymamızı sağlıyorlardı.
Sonra ‘Amerika rüyası’ ortaya çıktı...
Oralara da gidildi...
Daha birkaç ülke ve şehirler.
Ya Türkiye!
Acaba gittiğiniz, gezdiğiniz daha adım atar atmaz ‘Harika!’ diyerek kendinizi aldattığımız yerler bizim Urla, Çeşme, Foça, Kuşadası, Bergama, Ayvalık, Bodrum, Manisa, Kula, Salihli, Denizli, Muğla, Fethiye, Köyceğiz, Bodrum’dan daha mı etkili ve güzel?
Bu isimleri popüler oldukları için yazdım...
Bir Buca ve Bornova bile fark atar birçoğuna...

*- Amerikalılar da ilgi duyuyor

Bodrum için çağrı yaptım, ‘Bodrum’da buluşalım!’ dedim ya, bu kez bir çağrı da çok uzaklardan, Amerika Birleşik Devletleri’nden geldi...
Orada, ‘foodtank’ diye bir grup var...
Yayınları da bulunuyor ve ‘Gıda Deposu’ grubunun...
Beni Türkiye’deki Amerikalılardan biri mi sanıyorlar, ya da hiç alakası olmayan Amerikancılardan biri mi ne, bilemiyorum...
Belki de ‘tarıma’ verdiğim önemi...
Bakın gönderdikleri mektupta özetle ne diyorlar?
‘8 Kasım, Amerikalılar sandıkta olacak...
Çok önemli seçim var.
Ve bu seçimler, sadece Amerika Birleşik Devletleri'nin bir sonraki başkanı kim olacak sorusunun yanıtını vermeyecek?
Çevresel, sosyal ve ekonomik olarak sürdürülebilir bir şekilde gıda sisteminin iyileştirilmesi için de bir fırsat olmalı...
Şimdi; çoğumuz, bir sonraki başkan, senatör, kongre üyesi hatta Vali olarak seçeceği kişiler için yeterli bilgiye sahip değil.
Zor bir karar verecek, geleceğimiz için...
Ama neyse ki, bize bu kararlar almalarına yardımcı olacak kaynaklara sahibiz.
Endişeli Bilimciler Birliği, Gıda Politikası Eylemcileri ve Sağlıklı Gıdacılar şimdi İttifak yaptılar, bilgiler ışığında.
Adaylara; sağlıklı, uygun fiyatlı, gıdada eşit erişim sağlayan politikaları sergileyecekleri destekleyeceğimizi ve üzerinde önemle durduğunuzu açıkladık.
Kim; sağlıklı gıdada eşitliği sağlayacaksa, herkese bu konuda işçimize de, çalışana da, üst yöneticilere de adil muamele edecekse, sağlıklı çocuklar ve nesiller yetiştirilmesine hizmet edip, kalterlere karşı duracaksa onlardan yanayız..’
 ‘Biz Eylem komitesi tüm üyeleri olarak; ulusal ve uluslararası açlıkla mücadele edecek, gıda güvenliği ve sürdürülebilir tarım konularında da dahil olmak üzere çalışmalar yapacak,  ‘Anahtar gıda politikası mevzuatına’  göre hareket edecek ve söz vereceklere oyumuzu vereceğiz.’
Bu mektuptan şunu çıkardım:
Demek ki Amerika’da da aklı başında bazı insanlar ve guruplar var!
Demek ki, bunlar yalnız kendi dertlerinde değiller...
Dünyayı takip ediyorlar...
İlgilileri buluyorlar...
Hatta bizlerden bile ‘Gıda Politikası’ konusunda destek istiyorlar...
Belki de çevremizde çifte pasaportlu, ya da Amerika&da yerleşmiş ve oy kullanacak Türkler varsa onların desteğini bizler vasıtasıyla sağlamaya çalışıyorlar...
Bu da şunu gösteriyor.
‘Rüyalar’ ya da ‘Beklentiler Ülkesi’ Amerika’da her şey güllük gülistanlık değil...
Dünyayı gerek GDO’lu ürünler veya hormonlu, ilaçlarla zehirlediklerini biliyorlar.
Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim:
Bu sağlıklı gıda gurubu ayrıca oylama ve puan kartlarını da göndermişler...
Yani işi lafta bırakmamışlar...
Dört yıl için seçileceklerin; güvenli, sağlıklı gıda politikalarını uygulamalarını, halkın bu konudaki değerlerini paylaşmalarını sağlıklı nesiller için şart olduğunu vurguluyorlar.
Aslında Türkiye’de de genel seçimler öncesinde benzer çalışmalar vardı.
Hatta İzmir’deki Tarım Grupları, milletvekili adayları arasında çiftçi ve üretici olmasını da önermişlerdi.
Geçenlerde açıklanmıştı; Mecliste üretici ve işçi temsilcisi yok kadar az...

*- Ekolojik Tarım İzmir’de...

Bizde son zamanlarda ekolojik tarıma büyük önem veriliyor.
Devletin de desteği var.
Hatta şimdi bir davet de, Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği’nden aldım.
Davetlerinde şunları yazmışlar:
‘Ekolojik Tarım Organizasyonu (ETO) Derneği tarafından yürütülmekte olan  ‘Organik Ürünlere Kolay Ulaşım Projesi’ Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından Sivil Toplum Diyalogu Programı kapsamındadır.’
Proje, tüketicilerin organik ürünlere ulaşımını kolaylaştıracak yeni kanallar oluşturmayı ve toplumda sürdürülebilir yaşam tarzı kavramını geliştirmeyi hedeflemektedir.
Bu programın paydaşları olarak yer alan bir Hollanda ve Alman sivil toplum kuruluşlarında da benzer çalışma ve etkinliler yer almaktadır.
Bu projenin yenilik olarak sunduğu bir AVM de Organik Pazar Etkinliği konusunu 6 yıldır süregelen Ekopazarlarımızın bulunduğu semtlerdeki AVM lerde yapmayı planladık ( Balçova ve Karşıyaka). İlkini Ekim ayı başında Balçova'da gerçekleştirmiştik.

*- Organik Pazar Karşıyaka Mavi Şehir’de

Organik sektörüne karşı iyi niyetini ve ortak etkinlik oluşturma arzularını gördüğümüz Karşıyaka Bostanlı'daki MAVİBAHÇE de ikinci bir AVM de Organik Pazar Etkinliğini 6 Kasım 2016 Pazar günü saat 10:00-19:00 arasında düzenleyeceğiz.
Avrupa Birliği Bakanlığı ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkililerinin bilgileri ve iştirakleri ile düzenlenecek 1 günlük etkinliğe, Büyükşehir Belediyesi (Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı), Karşıyaka Belediyesi de aktif destek sağlamaktadır.
12 adet tek tip stant kurulumu ile gerçekleşecek satışa imkan tanıyan etkinlikte organik sektöründe yer alan bütün ürün yelpazesi yer alacaktır. Ege Üniversite Mühendislik Fakültesi Gıda mühendisliği öğrencilerince etkinlik boyunca stantları ziyaret eden tüketicilerin izlenimleri ve beklentileri not edilerek talepleri doğrultusunda bir sonuç raporu hazırlanacaktır.
Bu etkinliğe bütün İzmir halkını, Ekoloji dostu kurum ve şahısları davet ediyoruz.’
Bu daveti ETO Merkez yönetim Kurulu Başkanı Zafer Göynügür yapıyor.
Büyük olasılıkla, Ekolojik Tarım Organizasyonu (ETO) Derneği tarafından, 6 Kasım Pazar günü, Mavibahçe Kent Meydanı’nda kurulacak organik pazarı,  o gün yine yollarda olacağımdan değerlendiremeyeceğim.
Bu arada bir uyarı yapayım, sakın her ‘organik’ sözüne inanmayın...

*- Karşıyaka'da 'Köylü Pazarı'

Bahsetmeden yazımı bitirmek istemedim..
Üreticiyi desteklemek ve kırsalda kalkınmayı sağlamak için çalışmalar yürüten Karşıyaka Belediyesi, Bostanlı'da 'Köylü Pazarı' kurdu.
Üretici ve tüketiciyi aracısız buluşturan pazar, Karşıyaka'nın ve komşu ilçelerin köylerine de gelir kapısı oldu.
Daha önce; Ödemiş'teki üreticilerden patates alarak ve 25 kooperatiften alınan ürünlerle Kent Koop Gıda Market'i kurarak üreticiye ve tarıma katkı sunan belediye, bu kez Köylü Pazarı kurdu.
Bostanlı'da hizmete açılan pazar köylülerin alın teri üretimlerini, Karşıyakalılar ile buluşturdu.

*-*-*-

GÜNCEL

Komşular yine İzmir’de...
Anımsadığım kadarıyla iki yıldır bu çalışmayı yapıyorlar ve karşılığını da fazlasıyla alıyorlar.
Bizim ‘Sakız’ dediğimiz, Çeşme’nin hemen karşısındaki Hios Adası’nın Belediye ve Ticaret Odası yetkilileri 9 Aralık Cuma günü Cumhuriyet Bulvarı 138 no’daki Mövenpick Hotel İzmir’de saat 20.00’de tanıtım toplantısı yapacak.
Merak ettiğim; aylarca, yıllarca bu adalara turlar düzenleyip, onlarca meclis üyesi ile yandaş gazetecileri, hatta eşleriyle birlikte götüren İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş da bulunacak mı?
Ya da davet yapanlar arasında Sakız Ticaret Odası bulunmasına rağmen, İzmir Ticaret Odası neden yok?
Neyse bu soruların yanıtlarını da öğreniriz...

*****
GICIK

*- İnsan seviyorsa iki şeyi asla yapmaz; Aldatmaz ve ağlatmaz. Çünkü; aldatmak insan onuruna, ağlatmak ise esnan yüreğine yapılmış en çirkin saldırıdır.
*- Ne istiyorsunuz hayvanlardan; birilerini öldürmek dünyayı daha güzel yapacaksa, önce kendinizden başlayın!
*- İnsanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak, ruhen ameliyat etmek için ise uyandırmak gerekir.
*- İyilik yapar gibi görünmeyin, iyilik yapın ve ‘görünmeyin’, asıl mesele budur.
*- İyi olmaya çalışmayın, iyileri üzüyorlar, iyileri delirtiyorlar, sonra da hiçbir şey olmamış gibi delirmiş diyorlar.
*- Hayatta çok şeyi unutabilirsin ama; seni seveni, sana yardım edeni, zor gününde yanında olanı ve acını paylaşanı asla unutma.
*- Bak ibret al!.. Yere düşen yaprağa o da eskiden, yukarıdan bakardı toprağa...
*- Ne güzel söylemiş; ‘Seni bırakıp gidenlere üzülme, onlar seni kaybettiğine üzülsün!’
*- Bir insan bilmiyorsa ne istediğini, hem seni ziyan eder, hem kendini...
*- Dibini görmediğin suya dalmadığın gibi, emin olmadığın sevgiye de teslim etme kendini...

 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894