BOĞAZİÇİ KÖPRÜSÜ’NÜN ADI, 15 TEMMUZ ŞEHİTLER KÖPRÜSÜ OLACAK
Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Bakanlar Kurulu’nun Cumhurbaşkanı başkanlığında toplandığını belirten Başbakan Yıldırım, öncesinde AK Parti Genel Başkanı olarak kendisi ile birlikte CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı’nın davetiyle bir araya geldiklerini hatırlattı.
"GENEL BAŞKANLAR TAM BİR ANLAYIŞ BİRLİĞİ İÇİNDE"
Başbakan Yıldırım şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanımızın ev sahipliğinde yapılan bu toplantıda siyasi partiler genel başkanları olarak 15 Temmuz silahlı darbe girişimi konusunda tam bir anlayış birliği içerisinde olduğumuzu ifade etmek isterim.
Sayın genel başkanlarla ülkemizde sistemin tıkanmasına, darbe tehditleri üretmesine yol açan konularla ilgili değerlendirmelerimizi Sayın Cumhurbaşkanıyla paylaştık. Kısa vadede alınacak önlemler yanında yeni anayasa için birlikte çalışma yapma hususunda da yine genel başkanlar olarak bir anlayış birliği olduğunu gördük. Özellikle kısa vadede sistemin tıkanmasının doğurduğu olumsuz sonuçları ortadan kaldırmak için küçük ölçekli bir anayasa değişikliği mutabakatla yapılabilir. Bunun altyapısını hazırlamak üzere birlikte çalışma yapacağız. Ancak yeni anayasanın, tamamen yeni anayasanın yine bütün partilerin katılımıyla hazırlanması konusunda da bir görüş birliği olduğunu gördük ve bu konuda süreci, daha önce başlayıp yarıda kalan süreci de devam ettirme kararı almış bulunuyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında parti liderleri olarak yaptığımız bu verimli ve tarihi görüşmeden kısa bir süre sonra da Bakanlar Kurulunun Cumhurbaşkanımız başkanlığında toplantısını gerçekleştirdik. Toplantıda 20 Temmuz tarihinde aldığımız olağanüstü hal ilanıyla ilgili uygulamaları ve yapılan hazırlıkları gözden geçirdik.”
"OLAĞANÜSTÜ HALİ DEVLET MİLLETE DEĞİL KENDİSİNE İLAN ETTİ"
“Milletimiz olağanüstü hali niçin ilan ettiğimizi gayet iyi biliyor” diyen Yıldırım, şu ana kadar uygulamada herhangi bir sorun çıkmadığına dikkat çekti.
Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu: “Başından beri söylediğimiz gibi, olağanüstü hali devlet millete değil kendisine ilan etti. Sebebi de; 15 Temmuz’da silahlı FETÖ terör örgütünün darbe girişimidir. Bu darbe girişiminin doğurduğu sonuçları ortadan kaldıracak düzenlemeleri süratle yapmak ve bu darbeye teşebbüs edenlerden kanun önünde hesap sormak, bu olağanüstü halin en önemli nedenidir. Bunun dışındaki konularda ülkede olağanüstü bir hal mevcut değildir. Ticaret hayatı, seyahat hayatı, toplumsal hayat eskiden olduğu gibi aynen devam etmektedir. Buna bir ilave var; vatandaşlarımız gündüz işinde gücünde maişetinin peşinde koşarken, akşamları da bir eğlence havasında demokrasi nöbetlerini yurdun her köşesinde tutmaya devam ediyorlar. Memnuniyetle şunu görüyoruz ki; meydanlardaki bu demokrasi nöbetlerinde siyasi farkı gözetmeksizin, ideolojik farklılıkları dikkate almaksızın toplumumuzu oluşturan bütün vatandaşlarımız aynı hedef uğrunda, aynı anlayış birliğiyle Cumhuriyetimizin, Cumhuriyetin değerlerinin, demokrasinin ve milli iradenin korunması adına bu nöbetleri sürdürmektedir.”
Anayasanın 120. Maddesi gereğince ilan edilen olağanüstü hal yetkisine dayanarak ilk kanun hükmündeki kararnameyi 23 Temmuz 2016’da yayınladıklarını belirten Başbakan Yıldırım, bu kararnamenin gereği olan tüm iş ve işlemler eksiksiz yerine getirildiğini ve yerine getirilmeye devam ettiğini anlattı.
JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA TAM OLARAK BAĞLANACAK
Bugünkü toplantıda yeni kanun hükmünde kararnameyle ilgili konuları görüştüklerini ve bunları karara bağladıklarını belirten Başbakan Yıldırım şu açıklamalarda bulundu:
“Buna göre Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı tam anlamıyla İçişleri Bakanlığı’na bağlanacaktır, bununla ilgili kararname yayınlanacaktır. Bakanlar Kurulu toplantımızda ülkemizin bir daha ne FETÖ, ne de bölücü herhangi bir terör örgütünün darbe tehdidine maruz kalmaması için yapılması gereken kurumsal yapılanma çalışmalarına da devam edilmesine de karar verdik. Bu çerçevede atılacak adımların bundan sonraki kararnamelerle peyderpey hayata geçirilmesi hususunda çalışmalar sürdürülecek.”
İSTANBUL VE ANKARA’DA ŞEHİTLER ANITI KURULACAK
İstanbul ve Ankara’da birer şehitler anıtı kurulmasının bugünkü Bakanlar Kurulunda kararlaştırılan diğer bir konu olduğunu bildiren Başbakan Yıldırım, “Darbecilerin ilk hedefi olan ve vatandaşlarımızın şehit edildiği Boğaziçi Köprüsünün adının 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirilmesine de karar verilmiştir” dedi.
15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan, yaralanan, mağduriyete uğrayan vatandaşlara devlet olarak sahip çıktıklarını anlatan Yıldırım, onların şehitlik ve gazilik haklarından yararlanmasını sağlayacak düzenlemeyi yaptıklarını söyledi.
Başbakan Yıldırım, “Ancak milletimizden yoğun talepler var, şehitlerimizin yakınlarına ve gazilerimize destek olmak istiyorlar. Bu talepleri karşılamak üzere Başbakanlık olarak bir genelge yayınladık ve Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın koordinasyonunda kamu bankalarında, kamu katılım bankalarında birer hesap açıldı ve bu hesaplara vatandaşlarımız bu amaçla bağışta bulunabilecekler. Bu millet kendine yapılan ihaneti olduğu gibi, kendisi için hayatını ortaya koyanları da asla unutmaz, asla unutmayacaktır” ifadelerini kullandı.
Hükümet olarak, Türkiye’nin15 Temmuz darbe girişimi gibi tehditlere bir daha maruz kalmaması konusunda kararlı olduklarını belirten Başbakan Yıldırım, açıklamalarını şöyle tamamladı:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde, liderliğinde Hükümet olarak, siyasi partilerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla, medya ve basın temsilcilerimizle ülkemizin istiklali ve istikbali söz konusu olduğu zaman nasıl tek vücut olduğumuzu 15 Temmuz gecesi dünyaya gösterdik. Türkiye’nin 100. yıl hedeflerine ulaşma konusundaki kararlılığı, bugün 15 Temmuz’a göre kat be kat daha fazladır. Tıpkı bölücü terör örgütünün eylemlerinde olduğu gibi, darbe girişimiyle ülkemize diz çöktüreceklerini sananlar yanıldıklarını bir kez daha görmüşlerdir. Devletiyle ve kurumlarıyla bir olunduğunda, bütün olunduğunda, el-ele verildiğinde meydanı darbecilere bırakmayacağını ortaya koyan aziz Türk milleti aynı kararlılığı 2023 hedeflerine ulaşma konusunda da sergilemeye devam edecektir. Allah yar ve yardımcımız olsun.”
