• BIST 8963.84
  • Altın 2278.807
  • Dolar 32.3097
  • Euro 35.0661
  • İzmir 19 °C
  • Manisa 20 °C
  • Aydın 18 °C
  • Afyon 13 °C
  • Balıkesir 11 °C
  • Bursa 20 °C
  • Çanakkale 19 °C
  • Muğla 14 °C
  • Uşak 13 °C

Yaşar Eyice yazdı: Söylentilere inanmayın, yaşayarak görün...

Yaşar Eyice yazdı: Söylentilere inanmayın, yaşayarak görün...
Yaşar Eyice / Yeni Vizyon Gazetesi

SÖYLENTİLERE İNANMAYIN, YAŞAYARAK GÖRÜN...

Son fırsat, kaçırmayın!

Fuara gittiniz mi?
Gitmediyseniz fırsatı kaçırmayın, çünkü bir iki günü kaldı.
Zaten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, ‘Mutlaka, bir gün de olsa gelin!’ diyerek çağrısını yapıyor.
Başkan Kocaoğlu’nu çimlerin üzerinde bağdaş kurarak oturduğunu ve gençlerle sohbet ettiğini görüyorsunuz.
Ya da tiyatroda veya konserde...
Misafirimle havuz kenarında oturup, renkler âlemine dalmışken bir bayan yaklaştı, ‘Size iki yer tavsiye edeceğim!’ dedi.
Herhalde bizi İzmir’in yabancısı sanmıştı!
‘Birincisi;‘Manisa pavyonunu mutlaka gezin, ikincisi; belediye sokağı var, oraya gidin!’ dedi.
Sonra ilave etti:
‘Her yer, her şey çok güzel!’

*- Aklında kalan!

İstanbullu misafirim, herhalde, bazı antipropagandanın etkisi altında olmalı ki, az önce, ‘Fuar’da ne var? Beni çocukluğumda getirmişlerdi, çok beğenmiştim!’ demişti.
‘Gezmeden görmeden bir şey söyleme, kapıdan çıkarken görüşünü alacağım!’ demiştim.
Bu arada gözü paraşüt kulesine ilişmiş ve ‘Buradan paraşütle atlarlardı!’ dedi.
Türk Hava Kurumu’nun burayı çalıştırdığını, belki de güvenlik nedeniyle o an için hizmet vermediğini belirttim.
Sonra ilave ettim:
Belki de ‘sakatlıklara, olası kazalara önlem için, eğitimi olmayanlara atlama yaptırtmıyorlardır!’
Bu arada ‘mini minyatür treni’ sordu...
Kendisine hak verdim:
‘Kalsaydı iyi olurdu?’ dedim...
Özellikle yaşlılar ve de çocuklular için idealdi...
Paris’te bizim gibi yıllar sonra tramvayını hizmete aldı.
Yani hem bir eksikliği gideriyor hem de hizmette kolaylık sağlıyor.
Bunu da Manisa Pavyonu’ndan çıkarken gördüğümüz ‘numune vagon’u görünce konuştuk.
Öneride bulunan İzmirli hanıma hak verdim:
Manisalılar gerçekten tek sözcük ile ‘harika’ bir stand yapmışlar.
Ama bir şeyi düşünememişler:
Yaşlıları, hastaları ve de engellileri...
Çünkü; daha girişte, bölmeler arasında, belki de güzellik katmak için köprüler, geçişlerde, merdivenler yapmışlar.
Birçok kişi Manisa’da tarihi bir gezinti yapmadan dışarı çıkmak zorunda kalıyordu.

*- Doyumsuz gösteriler

Dünyanın en ünlü sokak gösterilerini 85. İzmir Enternasyonal Fuarı’nda görebilirsiniz.
Ziyaretçiler; sanat, eğlence, teknoloji ve müzik dolu günler yaşıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından Folkart sponsorluğunda düzenlenen sokak gösterileri 18.00 - 22.30 saatleri arasında Kültürpark sokaklarında gerçekleşiyor.
Sabit ve gezici sokak etkinliklerinden oluşan programda; kuklalardan tahta bacaklara, trompet şovlarından caz dinletilerine, havada akrobasi gösterilerinden balon şovlarına kadar pek çok etkinlik fuar sokaklarını şenlendiriyor.
Özetle başınızı ne yana çevirirseniz bir güzellik, bir etkinlik sizinle bir oluyor.
Harikalar diyarında hissediyorsunuz kendinizi.
Folkart ile Migros’un sponsorluğu da işe yaramış...

*- Vardır bir nedeni

Bence Fuar bir şekilde 9 Eylül’e, yani İzmir’in kurtuluş gününe kadar mutlaka uzatılmalıydı.
Fuarcılığın kurallarını ve uluslar arası şartları bilmediğim için bu konuda fazla konuşmak ve yorum yapmak istemiyorum.
Ancak bildiğim şu; 9 Eylül’ün yalnız İzmir ve Ege için değil, tüm ülkemiz için çok önemli bir tarih oluşudur.
Fuarla ilgili herkesin bir anısı vardır:
Birini anlatayım:
İzmir Enternasyonal Fuarı’nın o şaşaalı yıllarından ve günlerinden biri idi.
Gazetenin neredeyse tüm kadrosu görevli idi.
Bana  gece verilen görev, iki üç gün önce beğeni ile izlediğimiz ‘Süper star Ajda Pekkan’ın fotoğrafını çekmekti.
Göl Gazinosu’na gittiğimde, yoğun kalabalık yüzünden biraz geç kalmıştım.
Ajda Pekkan elinde telsiz mikrofon sahneye çıkmaya hazırlanıyordu, çünkü orkestra müziğe başlamıştı. Şarkısını kuliste söylemeye başlıyor, almışlar arasında seyirci ile buluşuyordu.
Programın akışı böyle idi.
Kibar bir şekilde, ‘Konsantremi bozmayayım, sahneden sonra istediğin pozları veririm’ dedi, kibarca...
‘Peki!’ dedim.

*- Zeki Müren imdadıma yetişti

Bu arada ‘Aile dostum’ Zeki Müren gördü, ‘Yaşar ne oldu?’ diye sordu.
‘Paşam, biraz geç kaldım, Ajda Hanım sahneye çıkıyor, görüntü alamadım’ dedim.
Belki de hiç kimseye, ya da çok nadir kişiye nasip olacak bir tavırla, ‘Ajda, Yaşar fotoğraf çekmeden sahneye çıkma!’ dedi.
Şaşırdım...
Ne yapacağımı bilemedim.
Çünkü o sırada sahne amiri Ajda Pekkan’a ‘Buyrun!’ diye işaret vermişti...
‘Peki Paşam!’ dedi, Ajda Pekkan!
Sonra bana döndü, ‘Nasıl poz vereyim?’ diye sordu...
Alel acele birkaç değişik poz çektim...
Bu sırada ‘bis’ dedikleri şekilde, müzisyenler, parçalarını dönüp dönüp çalıyorlardı.
Hani plak takılır ya, öyle...
Zeki Müren’e ‘İşim bitti!’ dedim, o da Ajda Pekkan’a, ‘Hadi başarılar!’ diyerek sahneye çıkmasına, programını yapmasına izin verdi.
Herhalde o günü, bugün gibi anımsıyordur.
Ben nasıl unutmadıysam, Ajda Pekkan da unutmamıştır...
Bu arada gezintimizi bitirip, misafirimi havaalanına götürürken, ‘Gerçekten görülmeye değermiş!’ dedi.

*- Babana selam söyle!

Bu arada, belediyenin bir resepsiyonunu gördük...
‘Ne oluyor, bitiyor?’ diyerek içeriye girdik ve en kenar masalardan birinin yanına yanaştık.
Boştu...
Sonra bizim gibi ‘görünmekten korkan’ bir çok bürokrat yanımıza geldi.
O da ne?
Sanki görmemiş gibi yiyorlar!
Tabii ki ikram, bir şey diyecek halim yok...
Ama söylenmeden duramıyorum ki, ‘Sahtekârlar aramızda!’ diye bir sözcük çıktı ağzımdan...
Nereden çıktı, nereden duydu, nereden geldi?
Anlayamadım, bir ‘dost el’ daha doğrusu kol omzumda...
Başımı çevirdim, İZFAŞ Genel Müdür Yardımcısı Hasan Tunçağ olduğunu gördüm...
‘Kim sahtekar?’ diye sorunca ‘çokk!’ diye yanıt verdim.
Hasan Tunçağ birkaç yıl önce bizi Paris’te ağırlamıştı.
‘Babana (Ali Muzaffer Tunçağ) selam söyle!’ dedim.
‘Görmüyorum ki, görürsem söylerim!’ dedi.

*-


Hasan Tunçağ, geçen seneye oranla gerçekleşen büyük değişim hakkında, “Ekip olarak bir sene daha geçirdik. Biz 84. İEF’yi yaparken de değişikliklere gitmiştik. Geçen seneki fuardaki eleştirilere baktığımızda en çok fuarın sakinliği ile ilgili eleştiriler alıyorduk. Yoksa düzeninden ve olaylardan rahatsız olan olmamıştı. Geçen sene biz bu kabuğu çatlattığımızı söylemiştik. Etkinliği daha azdı, sokakları boştu ama düzenli ve tertipliydi. Biz bu düzen tertibini aldıktan sonra, seyyar satıcıdan kurtardıktan sonra, fuarın alanının tamamını sunduktan sonra, biz bunu o gün 84. İEF’de tartışmaya başlamıştık. Alanları ne kadar verimli kullanacağımızı düşünerek bu güne geldik. Bugün de hala 86. İEF’yi planladığımızı söyleyebilirim. Arkadaşlarımız o kadar heyecanlı ki,  fuardaki eksiklikleri görüyorlar. Katabilecekleri artı değerleri hesaplıyorlar. Hepsinin hisleri, heyecanları aynı... İzmir’deki bu değişimden sadece sizler değil; İZFAŞ ekibi de çok heyecanlı. Umarız bu değişim İzmir’i saracak, Ege’yi saracak, tüm Türkiye’yi saracak ve en son hep söylediğimiz gibi 3 sene içinde uluslararası ölçüde yer alacak” dedi.

İNOVASYON VE TASARIM İEF’NİN ÜST ÇATISI OLACAK
Fuarın bu yılki teması inovasyon hakkında konuşan Tunçağ, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun söylediği bir konu var. ‘İzmir inovasyon ve tasarım kenti olacak’ . Her iki koşul için de rahat yaşayan bir kentte olmak zorundasınız.  Bugün baktığımızda tasarımcıların Milano gibi Verona gibi keyfin yaşanabildiği, Paris gibi Barselona gibi hepsinin içinde olduğu yerler olabildiğini görebiliyorsunuz. Teknolojiye baktığınızda da Silikon Vadisi gibi yerler için Kaliforniya'daki gibi hayatlarını rahat ve keyifli geçirebilecekleri yer ihtiyacından kaynaklanıyor. İzmir her iki potansiyel de karşılayacak bir şehir. Her iki argümanı da sergileyecek bir şehir. Biz bu fuarda sadece inovasyonun değil, tasarımın da burada etkili olduğunu gösterdik. İEF’nin tematik yüzünde inovasyon ve tasarım artık üst çatı kelimeler olarak gelecek. Artık inovatif olmayan ve tasarımdan uzak hiçbir şeyin artık İEF temasında olmaması gerekiyor. Genel olarak fuarda yenilikçiliğin ve tasarımın hissedildiği bir fuar olsun istiyoruz. Şirketler ilk ürünlerini burada halkla buluştursun istiyoruz. O zaman da başkanın da dediği gibi inovasyon ve tasarımın her zaman hissedildiği bir fuar olacak” şeklinde konuştu.

KÜS OLAN ÜLKEDEN İEF’YE PARTNER ÜLKE TALEBİ
İZFAŞ’ın 86. İEF için çalışmaların startını verdiğini ifade eden Tunçağ, 85. İEF’nin uluslararası arenada önemli bir vitrin olduğunu belirtti.

Önümüzdeki sene Türkiye ile ilişkilerinde sorun yaşayan bir ülkenin, partner ülke sinyalleri verdiğini ifade ederek, “Sürprizlerden çok yenilikçi olan tekrar adımları atan, daha sonra koşması için bu adımları geliştiren, bir fuar olması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Umuyoruz ki bunu 86. İEF’de bunu gerçekleştireceğiz. Şu an planları aktarmamız mümkün değil. Gerçekleşmesi için bir süre gerekiyor. 86. Fuarda çok güzel gelişmelerden biri yaşanıyor. Uzun süredir küs olduğumuz bir ülkenin büyükelçisi, ülkesinin önümüzdeki sene İEF’nin partner ülkesi olarak görülmesini istediklerini bize şimdiden söyledi” dedi.

BEKLEDİĞİMİZDEN AZ İPTAL ALDIK
Fuar öncesinde kamuoyunda Türkiye genelinde yaşanan terör olayları ve gergin tablo nedeniyle yabancı katılımcıların organizasyonlardan elini çektiğine dair görüşler hakkında konuşan Tunçağ, “Katılımcı boyutu bizim için zor bir boyuttu. Çünkü katılımcı parasını ödeyerek gelmesi gereken, buradaki iş bağlantılarına inanması gereken ve gerçekten güvenliği hisseden firmaların gelmesi gerekirdi. Biz bu konuda beklediğimizden daha az iptal aldık. Ama sonunda en güzel gelişme delegasyonlar kayıpsız bir şekilde buraya geldi. 27 ülkeden 103 delegasyon buraya kayıpsız bir şekilde geldi. Bunların çoğu bakan ve bakan yardımcısı düzeyinde katılım gerçekleştirdiler” diye konuştu.

TİCARİ GÖRÜŞMELER GELECEĞE YATIRIM OLUYOR
Tunçağ, “Özellikle İzmir Ticaret Odası kanadında çok önemli ticari görüşmeler yapıldığını biliyoruz. Bu görüşmelerin yakında önemli ticari görüşmelerle sonlanacağını biliyoruz. Bu görüşmeler geleceğe yatırım oluyor. Bu sene evet talihsiz olaylar yaşamış olabiliriz. Ama bu böyle sürecek demek değil. Dünyada da birçok olay yaşanıyor. Her şeyin bir şekilde dönüşmesini sağlamamız gerekiyor. Ticaret bunu gerektirir.  İEF hem ticareti hem de kültür sanatı yaşattığımız bir yer. Bizler ‘keşke olmasaydı’ demek yerine ne yapabiliriz bunu konuşuyoruz. Umuyoruz ki, 86. İEF’de çok çok daha güçlü katılımcıların olmasını istiyoruz. Ekonomi Bakanlığı’nın burada katkısı çok büyük... İkili görüşmelerin İzmir’de gerçekleşmesi bu delegasyonun eksiksiz bir şekilde gelmesini sağladı” ifadelerini kullandı.

BİR ETKİNLİĞE GİDERKEN DİĞERİNİ KAÇIRIYORUZ
Bu sene eğlence ve kültür sanat etkinliklerinin zirve yaptığı fuar programı hakkında konuşan Tunçağ, etkinlik takviminin gelen konukları son derece memnun ettiğini ifade etti.

Tunçağ, “Biz İZFAŞ çalışanları olarak İEF’de sizlerin dolu dolu zaman geçirmesi için çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Dönüp fuar ile ilgili memnuniyeti konuklarımıza sorduğumuzda aldığımız yanıt şöyle oluyor; ‘Bir etkinliğe giderken diğerini kaçırıyoruz’ Bu aslında bizim istediğimiz şeydi. Bununla ilgili adımlarımızı atacağımızın sinyallerini vermiştik. Fuara yıllardır gelmeyen İzmirlilerin çoğu bu fuara geldiler. Tiyatro gösterilerinden motosiklet gösterilerine, sinemadan konserlere, caz dinletilerinden sokak gösterilerine kadar birçok etkinliğe gelmeye başladılar. Bunu başaran bir fuar olduğu için tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” diye konuştu.

ZİYARETÇİ KALİTESİ ARTTI
10 günlük dev organizasyon son 3 gününe girerken şimdiye kadar gelen ziyaretçi sayısının beklenenin üstünde olduğunu ifade eden Tunçağ, “Bizim için ziyaretçi konusunda rakamdan çok gelen kitlenin kalitesinin farklılaşması, başka bir kitlenin daha fuara girmesi çok önemliydi. Biz yaptığımız araştırmalarda bu kitlenin çok daha değiştiğini, gencin çok daha fazla arttığını, bu fuarda beklentimizin çok çok üstünde ziyaretçi olduğunu görüyoruz. Bu rakamları fuar sonunda göreceğiz. Bizim için önemli olan sayının değil kalitenin de artmasıydı. Bu zaten fuarın esas amacıydı. İEF’nin esas gücü; her tülü kitleyi, her türlü sınıfı aynı yerlerde eğlendiren, güldüren, düşündüren güce sahip olması.  Bu kitleler aynı anda Hayko Cepkin’le bağırdılar, Kibariye ile eğlendiler, Edip Akbayram’la barış için şarkılar söylediler. Bütün bunların hepsi birlikte yapıldığı zaman güzel… Türkiye’nin gücü de buradan geleceğini düşünüyoruz. İEF bunu başardı. Türkiye’de tekrar birlik içinde olduğunda İEF’yi farklı bir yerde göreceğiz. Uluslararası arenada İzmir’i duyuran, uluslararası arenada ziyaretçileri buraya getiren ve ulusal sanatçıları çim konserinde buraya getirecek bir alan olacak” şeklinde konuştu.

 

Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894