• BIST 9592.17
  • Altın 2480.146
  • Dolar 32.4886
  • Euro 34.5822
  • İzmir 26 °C
  • Manisa 27 °C
  • Aydın 28 °C
  • Afyon 26 °C
  • Balıkesir 27 °C
  • Bursa 29 °C
  • Çanakkale 23 °C
  • Muğla 24 °C
  • Uşak 25 °C

Hasan Eser Yazdı: Menemenliler İsterse Hilafeti Bile Geri Getirebilir (!)

Hasan Eser  Yazdı: Menemenliler İsterse  Hilafeti Bile Geri Getirebilir (!)
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi

MENEMENLİLER İSTERSE  HİLAFETİ BİLE GERİ GETİREBİLİR (!)

Yeterince kürsü deneyiminiz olabilir. Çok güçlü bir hitabete de sahip olabilirsiniz. Hatta kağıttan okumadan saatlerce konuşma yetiniz de olabilir.

Ancak tüm bu özellikleriniz hata ya da hatalar yapmanıza engel değildir.

Kürsü efsunludur. Kürsüye çıkıp konuşma yapmanın tehlikeli yanları da vardır.

Kürsü, insanı gaza getirebilir. Hele ki coşkulu bir kalabalığa hitap ediyorsanız, (bazı çarkçı siyasetçilerimiz gibi)  ‘akım’ derken  ‘tokum’ da diyebilirsiniz.

Sözümüz meclisten dışarı: şecaat arz ederken başka şeyler de söyleyebilirsiniz.

Tamamen masumane duygularla dile getirdiğiniz samimi ifadeleriniz ile yanlış anlamalara da neden olabilirsiniz. Zira en kötüsü de bu olsa gerektir.

Örnek mi istiyorsunuz?

Size tonla örnek verebilirim.

Misal merhum Başbakan Adnan Menderes...

1957 yılında partisinin grup toplantısında, “Siz isterseniz hilafeti bile geri getirebilirsiniz” sözleriyle adeta küçük kıyametin fitilini ateşledi.

Hattı zatında TBMM’nin ne kadar güçlü olduğuna atıfta bulunmak istemişti.

Ancak…

Menderes’in bu sözleri, “Başbakan hilafeti geri getirmek istiyor” şeklinde yorumlandı.

Haydi, gel de şimdi anlat derdini anlatabilirsen Marko Paşa’ya…

Velhasılıkelam kürsü tehlikelidir, kürsüde ağızdan çıkan sözler bir tabancanın namlusundan çıkan kurşuna benzer. Giderken adres sormadığı gibi, artık geri dönüşü de yoktur.

Şimdiden tahmin edebiliyorum,  böyle uzunca bir girizgahtan sonra konuyu nereye getireceğimi merak ediyorsunuz.

O zaman lafı dolandırmadan doğrudan girelim konuya…

İzmir’in Menemen İlçesinde 170 dönüm arazi üzerine kurulan 'Gölpark Rekreasyon Alanı' görkemli bir törenle açılmış.

Törene Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerine düşünülen CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke de katılmış. Ama…  Başkan Tahir Şahin’in bir zamanlar Menemen’de Genel Başkan gibi karşıladığı Mustafa Sarıgül katılmamış.

Yok! Konumuz kimlerin katılıp katılmadığı değil.

Asıl konumuz kürsü ve hitabet üzerinden Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin’in söz konusu açılışta yaptığı o tarihi konuşma…

Tarihi diyorum, çünkü ben şu ahir ömrümde hiçbir belediye başkanının ağzından bu kadar açık seçik bir konuşmaya şahit olmadım.

Malumunuz siyasetçiler genelde yuvarlak ifadeler ile geçiştirir konuşmalarını…

Ancak Başkan Tahir Şahin öyle mi? Kesinlikle değil! Öyle olmadığının kanıtı da bugün köşemize konu olan konuşması…
 
Tahir Başkan’ın yaptığı sıra dışı konuşmasını, Menemen Belediyesi’nden yazılı ve görsel medyaya servis edilen basın bülteninden okudum.

Hayatımda hiç bu kadar akıcı bir  haber okumamıştım. Okudukça okuyasım geldi. Tamam, alelade bir açılış haberiydi ama Tahir Başkan’ın hamaset yüklü söylemleri ezber bozan nitelikteydi.

Acaba yanılıyor muyum düşüncesiyle gazetecilik mesleğinde tecrübe sahibi olan birkaç gazeteci büyüğümü arayarak, Başkan Şahin’in açıklamalarını okuttum.

Bilgilerine başvurduğum büyüklerim yapılan konuşmanın ‘siyasi intihar’ niteliği taşıdığı görüşünde birleşti.

Kaldı ki ben de öyle düşünmüştüm!

Şimdi isterseniz birlikte bakalım o tarihi konuşmaya…

1999 yılından bu tarafa bu güzel şirin ilçede Belediye Başkanlığı yapmaya gayret ettiğini söyleyen Tahir Başkan’ın konuşmasının en dikkat çeken satır başları şöyle:

“Burası (Gölpark) Karayollarına ait bir yer. Karayolları Bölge Müdürlüğü’nden 7 yılda 17 kez istemişimdir. Bürokratik engellerden dolayı bir türlü burayı Menemen Belediyesi’ne tahsis etmediler. Bende 7 yıl sonra, 8 çocuğumuz boğulduysa, 9. çocuğumuza vesile olmayalım diye, bunun adına el atma mı, kabadayılık mı, efelik mi, Belediye Başkanlığı mı dersiniz, aldık ve yaptık…

Yer bizim olmadığı için ihale yapma şansımız da yok. İyi ki de ihaleye çıkmadık. İhaleye çıksaydık 40 milyon bedelle burayı bitirirdik, fakat bizim öyle çalışkan, cefakâr Belediye Ailesinde çalışan mesai arkadaşlarımız var ki; kar, kış, rüzgâr, güneş demedi burasını tam 10 ayda 10 milyon TL’ye bitirdi.”
Şimdi de kaldığımız yerden devam edelim.

Meslek duayenimiz Hıncal Uluç’un Sabah Gazetesi’ndeki köşesinde zaman zaman farklı kelimelerle kullandığı bir ifade vardır:  “Bu ülkede savcı yok mu? Bir daha soruyorum. Yok mu? Niye soruyorum. Olsalar kendilerini belli ederlerdi de ondan”

Gerçi bu tür konularda tamamen Cumhuriyet Savcılarını sorumlu tutmak da doğru değil.

Özellikle de yönetimsel konularda yargıyı harekete geçirecek merci muhalefet partileridir.

Fakat İzmir ve İzmir’in Menemen, Foça ve Bergama gibi ilçelerinde muhalefet mekanizması çalıştırılmadığı için yapacak bir şey yok!

Maalesef AK Parti’nin İzmir’deki teşkilatları muhalefet yapma özürlü.

“Neden muhalefet yapmıyorsunuz?” diye sorduğumuzda şu yanıtı alıyoruz: Biz AK Parti’nin yaptığı iyi şeyleri anlatıyoruz. Kavgacı bir üsluptan kaçınıyoruz. Bize gelen talimat bu yönde!

Anlayacağınız yağma Hasan’ın böreği…

Halk size muhalefet, yani denetleme görevini versin ama siz olan bitene seyirci kalın.

Her zaman söylerim, iktidar ki iktidarın sarhoşluğuna kapılıp yanlışlar yapabilir. Yanlışı düzeltecek olan ise muhalefettir. Dolayısıyla muhalefet kutsaldır. En az iktidar kadar vebal altındadır.

Bu bağlamda Menemen AK Parti İlçe Teşkilatına buradan soruyorum:

Tahir Başkan, içinde ticari alanların bulunduğu Gölpark'ın arazisine amiyane tabirle çöktüğünü ve belediye imkanlarıyla yapılan bu parkı ihale yapmadan inşa ettiğini söylüyor.

Pekâlâ, siz AK Parti Menemen Belediye Meclis Grubu olarak bu konuda her hangi bir yasal girişimde bulundunuz mu? En azından Belediye Meclis kararına şerh düştünüz mü?

Öte yandan Tahir Başkan’ın Gölpark’ı yapabilmek için Menemen Belediyesi’nin sürekli faiz gören SGK borçlarını ödemediği iddiaları hakkında bir basın açıklaması yaptınız mı?

Neyse uzatmayalım, zira bizim görevimiz kamuoyunun merak ettiği sorulara yanıt aramak ve tarihe not düşmektir. En nihayetinde Menemen Muz Cumhuriyet’ine değil, demokratik hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlı bir şehirdir.

NOT -1- “Canım ne var bunda adamcağız sonuçta kamu yararına bir hizmet yapmış” diyebilecek olan CHP’lilere de peşinen yanıt vereyim:  Sizlerden aynı duyarlılığı, engellenmeye çalışılan AK Parti Hükümetinin yatırımları için de beklerim.  En iyisi mi siz açtırmayın kutuyu, söyletmeyin kötüyü.

NOT -2-  Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin'i cesaretinden dolayı tebrik ediyor, Gölpark'ın Menemen halkına hayırlı olmasını diliyorum.

Günün Sözü: İhtiyatla desteklenmeyen cesaret beş para etmez. William SHAKESPEARE

 

Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894