• BIST 8718.11
  • Altın 2246.931
  • Dolar 32.3269
  • Euro 35.1867
  • İzmir 7 °C
  • Manisa 7 °C
  • Aydın 5 °C
  • Afyon 1 °C
  • Balıkesir 1 °C
  • Bursa 4 °C
  • Çanakkale 5 °C
  • Muğla 6 °C
  • Uşak 1 °C

Şeker Hastalığı Damar Yapısını Bozuyor, Görme Kayıplarına Neden Oluyor

Şeker Hastalığı Damar Yapısını Bozuyor, Görme Kayıplarına Neden Oluyor
Şeker hastalığının tüm organlarda damar yapısını bozduğunu belirten Prof.

Şeker hastalığının tüm organlarda damar yapısını bozduğunu belirten Prof. Dr. Erkin Kır, bu durumun gözü de etkilediğini ve ciddi görme kayıplarına neden olan diyabetik retinopatiye yol açabildiğini söyledi.

Diyabet hastalığında kan şekerinin uzun süreli yüksek seyriyle birlikte kılcal damarların tıkandığını ve yapısının bozulduğunu belirten Prof. Dr. Erkin Kır, bu hastalıkta gözün beslenmesinin de bozulduğunu, ödemle sonuçlanan küçük damar genişlemeleri ve sonrasında da kanamalara neden olan istenmeyen yeni damar oluşumlarının gözlendiğini dile getirdi.

Şeker hastalığı tanısı konulan hastaların tanı anından itibaren göz muayenesi olmaları gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Kır, diyabetik retinopati hastalığının tedavi edilmediği takdirde göz içi kanamalarına ve geri dönüşümsüz ciddi görme kayıplarına yol açabildiğini söyledi.

Diyabetik retinopati gelişmesiyle beraber hastalığın durumuna göre 3 ile 6 ayda bir göz muayeneleri olmaları gerektiğini dile getiren Kaşkaloğlu Göz Hastanesi hekimlerinden Prof. Dr. Erkin Kır, bazı durumlarda muayenelerin çok daha sıklaştırılabileceğine dikkat çekerek, "Şekerin kontrol altına alınması çok önemli, diyabetik retinopati düzenli bir şeker tedavisiyle engellenebilir. Göz tedavisi başarılı da olsa şeker tedavisinin de eş zamanlı olarak devam etmesi gerekiyor. Bunun için tıpkı bir saat gibi şeker seviyesini gösteren cihazlar bulunuyor. Gerektiğinde endokrin hekimlerinin de yönlendirmesiyle bu cihazlardan edinilebilir. Kan şekerinin yüksek gitmesi yanında hipertansiyon gibi yandaş hastalıklar da diyabetik retinopati riskini artırıyor. Tanıda damla ile birlikte muayene yapılıyor. Anjiyo ve göz tomografisi tanı için bizlere gerekli bilgileri sağlıyor" şeklinde konuştu.

Küçük damar yapılarının bozulması sonrası gelişen maküla ödeminin ve kanamaların tedavisinde lazer ve göz içi uygulanan iğne tedavilerinin uygulandığını ifade eden Prof. Dr Kır şöyle devam etti:

"Bunun yanı sıra ilerlemiş durumlarda görme kaybının ilerlememesi ve geri kazanılması için vitrektomi ameliyatının yapılması gerekmektedir. 1 milimetreden küçük kesilerle çoğunlukla dikişsiz olarak gerçekleştirilen bu ameliyatlar oldukça güvenli ve başarılı şekilde uygulanmaktadır. Hastalık eğer erken dönemde tespit edilirse tedaviler daha başarılı oluyor. Bu nedenle düzenli göz kontrolü önem taşıyor."

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894