• BIST 9079.97
  • Altın 2308.611
  • Dolar 32.3171
  • Euro 35.0449
  • İzmir 19 °C
  • Manisa 16 °C
  • Aydın 18 °C
  • Afyon 15 °C
  • Balıkesir 15 °C
  • Bursa 15 °C
  • Çanakkale 16 °C
  • Muğla 14 °C
  • Uşak 14 °C

Kemal Başar'dan dikkat çeken açıklamalar

Kemal Başar'dan dikkat çeken açıklamalar
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi / Ege Haberleri / Aliağa Haber / Foça HaberAliağa / Dikili Haber / Bergama Haber / Karşıyaka Haber/ Menemen Haber / İzmir Yeni Vizyon Gazetesi /
KEMAL BAŞAR: MEMLEKETTE HERKES TİYATROCUYUM DİYE DOLAŞIYOR
 
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi 
 
Türk tiyatro ve televizyon dünyasının önemli isimlerinden Kemal Başar, ‘27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’ne özel verdiği röportajında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
 
Efsane tiyatro ve sinema oyuncusu merhum Savaş Başar'ın oğlu, yani sanatçı bir aileden gelen Kemal Başar, Türkiye’de tiyatroculuğun ve tiyatronun içinde bulunduğu durumu değerlendirdi.
 
Tiyatro yönetmenliğini ve oyunculuğu birlikte yürüten deneyimli sanatçı Kemal Başar, bir sahne sanatı olan tiyatroyu yapabilmek için öncelikle özgür düşünce ve ifade özgürlüğünün gerekli olduğunu söyledi.
 
Türkiye’de tiyatro ve tiyatroculuğu değerlendirmek için öncelikle sapla samanı ayırmak gerektiğini söyleyen Başar, “Memlekette herkes tiyatrocuyum diye dolaşıyor, bir araya gelen 3 abuk subuk kişi şu aralar geçer akçe olduğundan milli ya da dini bir saçmalığı hem belediyelere hem basına tiyatro diye yutturabiliyor” dedi.
 
YALANCILAR, HIRSIZLAR VE SAHTEKÂRLAR TİYATRODAN NEFRET EDER
 Sanat dünyasında ezber bozan açıklamalarıyla tanınan Kemal Başar,  ‘Gerek toplum, gerekse devlet katında tiyatroya gerekli ihtimamı gösterebiliyor muyuz?’ Sorusuna farklı bir açıdan yaklaştı. 11 Eylül saldırısından beri tüm toplumların baskı altında olduğunu, terörün dünyayı gittikçe sardığını ve dünyanın her yanına baskıcı yönetimlerin hakim olduğunun altını çizen Başar, şöyle konuştu:  “Herkes kontrol altında, tedirgin. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada, sadece bu problem bile tiyatroya gerekli ihtimamın gösterilmesinin önünü kapatıyor. Sanat geleneği olan toplumlarda bu gerileme belli belirsiz, ama bizimki gibi toplumlar ne yazık ki gittikçe sanatı sevmeyen toplumlar haline geliyor. Oysa tiyatro insanı, insanın her halini, zaaflarını, alçaklıklarını, düşüklüklerini anlatır ve gerçeği surata tokat gibi vurur. Yalancılar, hırsızlar, sahtekârlar işte tam da bu yüzden tiyatrodan nefret eder. Ayrıca belirtmek isterim ki; Tiyatroyu sevmeyen politikacılardan korkun. Halkın, hele dünyada böyle bir süreç yaşanırken, tiyatroya uzak kalmasını tamamen şuursuzluk ve yanlış yönlendirilmeye hiç sorgulamadan uyma olarak değerlendiriyorum. Daha güzel günler gelecek, mutlaka!”
 
BULUNDUĞU DURUM İÇLER ACISI
Türkiye’de Tiyatronun evrenselleşme noktasında geri kaldığını ve özellikle de Devlet Tiyatroları’nda taklitçi bir üslubun hakim olduğunu işaret eden Başar, sözlerini şöyle devam etti: “Yerel kültürümüzden beslenerek evrensel sanat yaparak dünyayla yarışma görevini kurulduğu günden beri yapamamış, hala taklitçi bir üslubun hakim olduğu Devlet Tiyatroları’nın da gelinen noktada hatası büyük. Bu kurum Anadolu’nun her yanına ulaşıyor ve köhne, taklitçi, özden uzak, hamasetten ve gösterişten beslenen bir şeyi tiyatro diye sunuyor. Cumhuriyetin en önemli kurumlarından biri, asla yıkılmamalı, ama şu an bulunduğu durum içler acısı. Bugün Türk tiyatrosunun lokomotifi gözü ve kulağı Batı’ya açık, yenilikçi, çağdaş özel tiyatrolardır.”
 
DESTEK DEĞİL, KÖSTEK…
Devlet’in tiyatrolara destek fonu adı altında, ulufe dağıtır gibi para dağıttığını, ancak bunun destek değil, köstek olduğunu savunan Başar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tiyatroya verilen sözde destek, tiyatrocuları birbirine düşürüyor, kriterleri karşılıyorum numarasıyla abuk subuk oluşumlar destek alıyor, gerçek tiyatrocular dışında kalıyor. Ben hiç başvurmadım, bu koşullarda da asla başvurmayacağım. Bir tiyatrocunun özgürlüğü, kısıtlanmaması her şeyin üstündedir.”
 
ÖZEL TİYATROLARDA VERGİ YÜKÜ VAR
Özel tiyatrolarda ki bilet fiyatlarının yüksek olduğu yönündeki eleştirileri değerlendiren Başar, şunları söyledi: “Özel tiyatroların biletleri üstünde ciddi vergi yükleri var. Peşin vergiler, prodüksiyon masrafları, kiralar, sigorta ücretleri… Özel tiyatro biletlerinin yaklaşık 1/4’ü kalır tiyatronun eline. Yani bilet fiyatı yüksek değil, Vergiler yüksek. Asıl devlet desteği bu vergileri yok ederek ya da cüzi bir rakama düşürerek ve salon tahsis ederek olur.”
 
SANATA İHTİYAÇ DUYMAYAN TOPLUM İLKEL TOPLUMDUR
Toplumu tiyatro izlemeye özendirmek adına elzem olan tanıtımın eksikliğinden yakınan Başar, “Tiyatro, sinema gibi medyada yer bulamıyor. Yeterince reklamı da yapılamıyor.  Ancak prodüksiyon çıkarmaya bile para bulamayan tiyatrolar, tanıtım bütçesi nasıl oluşturabilir ki? Burada sorumluluk medya patronlarına düşüyor. Sanata ihtiyaç duymayan toplum ilkel toplumdur. Destek olmayan her medya yöneticisi de halkın ilerlemesini, aydınlanmasını umursamayan oportunist. Bu bağlamda tiyatroyu topluma sevdirmek, yaygınlaştırmak ve en önemlisi de ülkemize yeni tiyatro üstatları kazandırmak için yılmadan çalışmalıyız, biz de onu yapıyoruz. Ama yetenekli gençler umutsuzluğa düştükçe de içimiz parçalanıyor” diye konuştu 
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894