• BIST 9079.97
  • Altın 2323.777
  • Dolar 32.352
  • Euro 34.9268
  • İzmir 16 °C
  • Manisa 13 °C
  • Aydın 14 °C
  • Afyon 12 °C
  • Balıkesir 9 °C
  • Bursa 15 °C
  • Çanakkale 10 °C
  • Muğla 13 °C
  • Uşak 14 °C

Görüşmeler Demokratik Sınırlar İçinde Geçti

Görüşmeler Demokratik Sınırlar İçinde Geçti
Başbakan Binali Yıldırım, TBMM Genel Kurulunda anayasa değişikliği teklifinin ikinci tur görüşmeleri yapılırken, makam odasında basın kuruluşlarının Ankara temsilcilerinin gündeme ilişkin sorularını cevapladı, değerlendirmelerde bulundu.

Anayasa değişikliği görüşmelerinin seyri hakkındaki sorular üzerine CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ilk zamanlardaki sert söylemlerini daha bir demokratik şekilde dillendirmeye başladığını kaydeden Yıldırım, şunları söyledi:

“Gayet tabii herkes her konuda anlaşamaz ama Meclis süreci tamamlandıktan sonra söylemler kampanyaya dönüşecek. Vatandaşın kararını etkilemeye yönelik söylemler, demokrasinin bir güzelliğidir. Herkes derdini anlatacak. Siyasi rakiplerimizde de benzer ikili bir yapı ortaya çıkıyor. Bahçeli, 'Oyum evettir, referandumda da tutumum aynı olacak.' dedi. AK Parti, MHP olarak meydanlarda anlatacağız. HDP ve CHP de aleyhte, karşı kampanya yapacaktır. Bu kampanyadaki ayrışmanın, vatandaşın vereceği oyla birebir örtüşeceğini düşünmüyorum. Toplumsal kutuplaşma ve husumete dönüşmesi söz konusu olmaz. Demokratik yollarla 19. kez anayasa değişikliği yapıyoruz. Yönetim şeklinde köklü bir değişiklik getiriyor. Ufak tefek şeyleri dışarıda tutarsak, gayet demokratik sınırlar içerisinde geçti. Böyle görmek lazım."

"BU DALGALANMANIN NORMAL İZAHI VAR"

Yıldırım, vatandaşın tavrında neyin belirleyici olacağına ilişkin soru üzerine, bunun çok önemli ve zor bir soru olduğunu ifade etti. Bu soruyla karşı karşıya kalacaklarını vurgulayan Yıldırım, Türkiye gündeminin şu anda iki önemli konusu bulunduğunu, bunlardan birisinin terör diğerinin ise ekonomi olduğunu bildirdi.

Başbakan Yıldırım, terörün ülke için ekonomiden çok daha hassasiyet arz ettiğini gördüğünü dile getirdi. Vatandaşın da bunu gördüğünü belirten Yıldırım, "Devlet, terörle mücadele ediyor, vatandaş görüyor. Terörle mücadeleye destek yüksek. Türkiye genelinde de Güneydoğu'da, Doğu'da da kayda değer ölçüde destek var. Bizim için önemli bir güç kaynağı. Bu destek, verdiğimiz mücadelenin anlamlı ve yerinde olduğunu gösteriyor. Orta ve uzun vadede, Türkiye'nin terörle mücadelede gücüne güç katacak. Bir değişiklikle istikrar ve güçlü bir yönetim olacak, zamanı etkin kullanacak." ifadesini kullandı.

"AVRUPALILAR HAZIRDAN YİYOR"

Ekonomideki dalgalanmanın konjonktürel olduğunu bildiren Yıldırım, dünyada da belirsizliklerin yaşandığına dikkat çekti. "Avrupalılar hazırdan yiyorlar, istirahatteler." diyen Yıldırım, şöyle devam etti:

"Büyüme yok, eksi düzeyde. Birkaç ülkede seçim olacak, 2017 bakımından durgunluk buralarda devam edecek. Tabii ki bu durum Türkiye'yi de etkileyecek. ABD, 8 Kasım'dan beri dünyanın hesaplarını bozdu. Dolar tırmandı, gelişmekte olan ülkeler etkilendi. Bizim ilave risklerimizi koyarsak bu dalgalanmanın normal izahı var. Darbe girişimi yaşandı. PKK, uzantıları, DEAŞ ve FETÖ ile mücadeleyi yürütüyoruz. Aynı anda bu kadar örgütle mücadele yapan başka bir ülke yok. Bu şer ittifaklar, çeşitli algı operasyonlarıyla ülkemiz üzerinde etki etmeye çalışıyorlar. Biz mücadelemizi sürdürüyoruz. Her türlü olumsuzluğa rağmen, makroekonomik göstergeler açısından, Türkiye birçok ülkeye göre daha sağlam. Bankalar iyi durumda, cari açığımız da iyi durumda. Her türlü olumsuzluğa rağmen ülkemiz büyümeye devam ediyor."

Yıldırım, "Türkiye'ye ekonomik operasyon mu çekiliyor?" sorusu üzerine, "Bu şartları kullananlar oluyor. Türkiye bunları hak ediyor mu? Etmiyor. Maksatlı operasyon çekenler FETÖ'cüler, PKK. 'Türkiye'de güvenlik yok, hukukta sorun var, gelmeyin, gitmeyin, yatırım yapmayın, başınıza şu gelir, bu gelir.' gibi söylemlerde bulunuluyor." görüşüne yer verdi.

Merkez Bankasının konusuna hakim olduğunu, elindeki araçlarla gereken tedbirleri aldığını, almaya da devam ettiğini vurgulayan Yıldırım, Türk ekonomisinin temellerinin, makroekonomik göstergelerinin sağlam, dalgalanmaların gelip geçici olduğunun altını çizdi.

Yıldırım, hükümet olarak gereken tedbirleri aldıklarına dikkati çekerek, "Döviz borcu olan havalimanı işletmelerinin döviz borcunu erteledik, yeniden yapılandırıyoruz. Aşırı kur farkından kaynaklanan olumsuzlukları gidermeye yönelik işletmelerle ilgili de tedbirler alıyoruz. İşletmelerde canlı kredilerin devam ettirilmesi, sicil affından tutun da başka araçlara kadar, sektörlerin etkilenmeyeceği tedbirler alıyoruz. Bankalar KOBİ'lere bir hat açtılar, onu genişleteceğiz. Tüm bunlar için bütçeye ilave kaynaklar aktaracağız." dedi.

"EMNİYET, YAKALANAN TERÖRİSTİ KONUŞTURMAYA ÇALIŞIYOR"

ABD Başkanlığına seçilen Donald Trump ile yakın zaman içinde temas olup olmadığıyla ilgili soruya Yıldırım, "Danışmanım İhsan Durdu'yu devir teslim töreni için davet ettiler." cevabını verdi.

Yıldırım, "Trump, Obama'dan daha mı olumlu olacak?" şeklindeki soru üzerine, "Verdiği mesajlar öyle, bekleyelim, vaziyeti görelim. Ama mesajları olumsuz değil. Tarzın değişeceğini düşünüyorum. ABD yönetiminin Suriye, Irak politikalarındaki olumsuz tutumunun değişeceğini düşünüyorum. Bölgedeki varlığının etkisizleştiğini söylüyorlar. Bu bölgedeki gelecek politikalarda, Türkiye ile daha yakın çalışacağını söylüyor. Bunlar güzel şeyler." değerlendirmesinde bulundu.

"Reina saldırganının arkasında bir istihbarat örgütü, yabancı gizli servis var mı?" sorusuna Yıldırım, "Soruşturma devam ediyor, bunun için şu anda erken. Emniyet güçlerimiz yakalanan teröristi konuşturmaya çalışıyorlar." karşılığını verdi.

Başbakan Yıldırım, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un silahlı saldırı sonucu öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında yeni bir gelişme olup olmadığına ilişkin bir soruya, "Birtakım şeyler var. FETÖ'cüler bunu, El Nusra'nın yaptığını göstermeye çalışıyor. Ama ilk günden El Nusra açıklama ile bunu yalanladı. FETÖ'cülerin bu işten sıyrılma gayreti var." şeklinde cevap verdi.

"Fethullah Gülen'in suikast ile ilgili sözleri mi, ek önlem alıyor musunuz?" sorusu üzerine Yıldırım, "Öyle gizemli laflar ediyor. Şifreli konuşmayı seviyor." dedi.

Yıldırım, ABD'deki yeni yönetimin Gülen'i iade edip etmeyeceğine yönelik soru üzerine, yeni yönetimin, Türkiye ile ilişkilerini düzeltmesi için 3 somut adım atması gerektiğini vurguladı.

Başbakan Yıldırım, şunları ifade etti: "Bir, ilişkilerimizi olumsuz noktaya getiren FETÖ terör örgütünün başını bize iade etmesi lazım. Hukuki süreci hızlandırmalı. İki, PYD, YPG ile işbirliğini silah vererek desteklemeyi bırakması lazım. Bir terör örgütü ile bir diğer terör örgütü yok edilemez. Devlete uygun bir iş değil. ABD yıllardır NATO'da ortağımız. Terörle mücadele yapacaksa yanlış muhataplarla yapmamalı, Türkiye ile yapması lazım. Yeni yönetimin bu düşüncede olduğunu işitiyoruz. Üç, Türk halkının ABD konusunda çok olumsuz bir algısı var. 15 Temmuz'da derinleşen bu olumsuz algıyı düzeltmek için gözle görülür adımlar bekliyoruz. PYD konusunda gök kubbede söylenecek ne kadar laf varsa söyledik. Artık 'bilemiyoruz' diyecek halleri yok. ABD son zamanlarda Fırat Kalkanı ve DEAŞ ile mücadele konusuna daha olumlu yaklaşıyor. Türkiye, Rusya ve kısmen İran'ın aldığı inisiyatifi desteklemek konusunda bizimle birlikte hareket etmek istiyorlar. Bu da önemli bir şey."

"OLGUNLAŞMA OLURSA, GÖRÜŞMELER DAHA ÜST DÜZEYE TAŞINIR"

İngiltere ve Rusya savaş uçaklarının El Bab'daki DEAŞ hedeflerini vurduğu yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Yıldırım, hava harekatları konusunda tatsız bir olay yaşanmaması için Rusya ile kapsamlı askeri angajman sayılacak bir anlaşma yaptıklarını hatırlattı. Yıldırım, diğer koalisyon ülkeleri ve ABD için de benzer çalışmaların yapıldığını bildirdi.

Başbakan Yıldırım, "Referandum konusunda anketler ne diyor?" sorusuna, "Ben anketleri kendim yaparsam inanırım." cevabını verdi. "Sizin anketiniz ne diyor?" sorusu üzerine ise Yıldırım, "Bir sıkıntı yok." dedi.

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş'in Cenevre'de olduğu hatırlatılarak Kıbrıs görüşmeleriyle ilgili son durumun sorulması üzerine Yıldırım, "İşin ekonomik boyutunda bir şey olursa farklılık nasıl giderilir, detayları olacak. Şu anda görüşmelerde birbirlerini yokluyorlar. Kim ne kadar isteyecek? Olgunlaşma olursa, görüşmeler daha üst düzeye taşınır. Sorun görmüyoruz, bizim görüşümüz çok net. Kıbrıs'ta 60-70'li yıllardaki duruma dönülmemesi için Türkiye'nin etkin garantisi ve güvenlik konusu tartışma dışındadır. Yönetimin adil olması, topluluklarının haklarının teminat altına alınması, dörtlü özgürlüğün sağlanması. Bütünleşik Kıbrıs'tan bahsediyoruz. Bu anlaşma sağlandığı zaman Türkiye, Kıbrıs bakımından AB'ye girmiş gibi muamele görmeli." diye konuştu.

Yıldırım, referandum sürecinde terörle mücadeleye ilişkin soru üzerine, bunun birinci öncelikleri olduğunu bildirdi. Asimetrik saldırılara karşı tedbirler aldıklarını ifade eden Yıldırım, bu tedbirleri daha da sıkılaştırarak alacaklarını belirtti.

"Referandum sürecinde tehdit olursa, mitingler yapılır mı?" şeklindeki soruya Yıldırım, "Tehdit her yerde var. Hiçbir ülke güvenli değil. Avrupa'dakilerin rahat mı olduğunu düşünüyorsunuz?" karşılığını verdi. // EGE BASIN GRUBU

Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894