• BIST 9079.97
  • Altın 2322.589
  • Dolar 32.3326
  • Euro 34.9488
  • İzmir 17 °C
  • Manisa 14 °C
  • Aydın 16 °C
  • Afyon 12 °C
  • Balıkesir 9 °C
  • Bursa 14 °C
  • Çanakkale 12 °C
  • Muğla 14 °C
  • Uşak 14 °C

Diyabette Erken Müdahale Hayat Kurtarıyor

Diyabette Erken Müdahale Hayat Kurtarıyor
Obezite ve Diyabet Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Özgün Akgül, diyabet hastalığı, belirtileri ve tedavisiyle ilgili, "Şeker hastalığında ameliyat tedavisi,...

Obezite ve Diyabet Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Özgün Akgül, diyabet hastalığı, belirtileri ve tedavisiyle ilgili, "Şeker hastalığında ameliyat tedavisi, obezite tedavisi ile birlikte yapılmaktadır. Obezite ve diyabet cerrahisinde erken müdahale yaşam süresine olumlu katkı sağlamaktadır. Yükselen kan şekeri; böbreklerde, gözlerde ve sinir hücrelerinde birikmeye başlar. İlerleyen dönemde geri dönüşü olmayan; böbrek yetmezliğine, görme kaybına, his kaybına, ayaklarda açılan ve zor iyileşen yaralara neden olur" dedi.

Halk arasında şeker hastalığı diye bilinen diyabet, vücutta üretilen insülin hormonunun yetersizliği ya da etkisiz olması sonucu kan şekerinin yükselmesi ile seyreden bir hastalık olarak biliniyor. Türkiye'de diyabet ve diyabete bağlı gelişen sağlık problemleri önemli bir yer tutarken, Obezite ve Diyabet Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Özgün Akgül, bilgi verdi. Akgül, diyabetin iki tipi olduğunu belirterek, "Diyabetin iki tipi vardır. Tip 1 diyabet; genellikle çocukluk döneminde görülen vücutta insülin hormonunun üretilmemesinden kaynaklanan bir hastalıktır. Tip 2 diyabet ise mevcut olan insülin hormonu vücut tarafından etkili bir biçimde kullanılamaz" dedi.

"Erken müdahale yaşam süresine olumlu katkı sağlamaktadır"

Dünyada 500 milyondan fazla obezite hastası olduğunu kaydeden Özel Ege Şehir Hastanesi Obezite ve Diyabet Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Özgün Akgül, "Bu hastaların yüzde 90'ı tip 2 diyabet hastasıdır. Bu nedenle şeker hastalığında ameliyat tedavisi, obezite tedavisi ile birlikte yapılmaktadır. Obezite ve diyabet cerrahisinde erken müdahale yaşam süresine olumlu katkı sağlamaktadır. İnsülin; kan damarlarında dolaşan şekerin hücrelerin içine girmesini sağlayan bir anahtardır. Bu anahtarın yokluğunda ya da bozulması durumunda kandaki şeker yükselmeye başlar. Yükselen kan şekeri böbreklerde, gözlerde ve sinir hücrelerinde birikmeye başlar. İlerleyen dönemde geri dönüşü olmayan; böbrek yetmezliğine, görme kaybına, his kaybına, ayaklarda açılan ve zor iyileşen yaralara neden olur. Şeker hastalığının cerrahi tedavisinde vücutta üretilen insülinin etkili bir şekilde kullanılması amaçlanır. Vücutta insülin üretimi olmayan Tip 1 diyabet hastalarında ve tip 2 diyabet hastası olup vücudundaki insülin üretimi düşük olan hastalarda maalesef cerrahi tedavi uygulanamaz. Bu nedenle ameliyat planlanan hastalarda öncelikle bazı özel testler yapılarak vücuttaki insülin üretimi kontrol edilmelidir" şeklinde konuştu.

Cerrahi işlem geç kalınmadan uygulanmalı

Op. Dr. Özgün Akgül, "Şeker hastalığında ameliyat tedavisi planlanırken; hastanın yaşı, vücut kitle indeksi, ek hastalıkları gibi parametreler ile birlikte değerlendirilir. Her hasta için tüm ameliyat yöntemleri değerlendirilerek en uygun olanı seçilmelidir. Diyabet cerrahisinde ileal interpozisyon ve transit bipartisyon adı verilen özel ameliyatlar uygulanır. Her iki yöntemde de mide küçültülür ve ince bağırsaklarla mide arasında yeni yollar oluşturulur. Bu yöntemlerle mide hacmi azaldığı için tüketilen gıda miktarı azalır. Ghrelin adı verilen beyindeki açlık merkezini uyaran maddenin üretimi azaltılır. İnce bağırsaklara gıda daha erken ulaştığı için hem tokluk hissi çabuk gelişir, hem de insülin salınımı hızlanır. Böylece kan şekeri normal seviyede tutulur. Şeker hastalığı ilerledikçe üretilen insülin miktarı azalmaktadır. Bu nedenle hastalığın ne kadar erken evresinde cerrahi işlem uygulanırsa hastaların fayda görme şansı o kadar yüksek olacaktır" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894