• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • İzmir 22 °C
  • Manisa 24 °C
  • Aydın 22 °C
  • Afyon 22 °C
  • Balıkesir 23 °C
  • Bursa 23 °C
  • Çanakkale 20 °C
  • Muğla 19 °C
  • Uşak 21 °C

Cami, Okul ve Elitistler

Cami, Okul ve Elitistler
Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi

BU EZANLAR, Kİ ŞEHADETLERİ DİNİN TEMELİ, EBEDÎ, YURDUMUN ÜSTÜNDE BENİM İNLEMELİ.

Hasan Eser / Yeni Vizyon Gazetesi - İbrahim Tatlıses’i sevmem ama literatüre geçen “Urfa'da Oxford vardı da biz mi okumadık?” sözünü anlamlı bulurum. 

Tatlıses’in bu sözü söylemesinin üzerinden uzun yıllar geçti. Bu zaman zarfında değişen ve gelişen Türkiye’nin eğitim alanında önemli yatırımlar yapıldı, yapılmaya da devam ediyor.

Öyle ki hemen her şehrimizde en az bir Üniversite’ye sahip oldu ülkemiz.

Öte yandan ilk ve orta dereceli okullarda sürdürülen yeniden yapılandırma çalışmaları da herkesin malumu…

Aslına bakarsanız Türk sinemasının efsanevi yapıtlarından olan 'Hababam Sınıfı'nın Mahmut Hocası, “Okul sadece dört tarafı duvarla çevrili üstünde damı olan yer değildir. Okul bağdır, bahçedir, ormandır, her yerdir” diyerek, eğitim kavramını en güzel şekilde ifade etmişti.

Yani gerçekten ‘okumaya niyeti’ olan bir çocuğun okuyabilmesi için Tatlıses’in de bahane ettiği gibi köyünde ‘Oxford Üniversitesi’nin bulunması elzem değildir.

Bu tür bahaneler ancak aile ekonomisinin yetersizliği, ebeveynlerin çocuklarının okumasına sıcak bakmaması ya da çocuğun sosyal ve çevresel faktörlerden olumsuz yönde etkilenmesi halinde kabul edile bilinir. 

Yoksa yeni geline haydi kalk oyna demişler de, oynamamak için ‘yerim dar’ diye bahane etmiş. Yeri genişletmişler. Gelin bu defa da ‘yenim (Kıyafetim) dar’ demiş. 

Bunun içindir ki ülkemizde yapılan ya da yapılması planlanan her cami projesinde; birilerin ortaya çıkıp, “Kardeşim buraya cami yapılacağına çocuklarımız için okul yapılsın” şeklinde propaganda yapması yersizdir.

Hani böyle okulları öne sürerek, camiler üzerinden üstü kapalı siyaset yapanların bu yakarışlarını ülkemizi hiç tanımayan biri işitse, hiç kuşkusuz Türkiye’nin Afrika kıtasında yokluklarla savaşan bir ülke olduğunu zannedebilir.

“Keşke okul yapsalardı” diyerek, her seferinde cami yapımına karşı çıkan sözde aydın elitist zevat,  sanırım bir ülkeyi dolayısıyla şehirleri yönetmekle bakkal dükkânı işletmeyi birbirine karıştırıyor.

Anayasa ve hukuk ile yönetilen bir ülkede, hiç kimse istediği yere isteğini yapamaz! Bu nokta da camide, okulda şehir imar planlarına tabidir.

Tam da bu nedenle İmar Planında önceden okul yeri olarak belirlenen bir alana, cami yapılmak istense gösterilen tepkileri anlayabilirim. Hatta ben de yanlarında olurum. 

Geçtiğimiz günlerde Yeni Foça Cumhuriyet Mahallesi Eski Muhtarı Yıldız Kesebir’in öncülüğünde ve imece usulüyle bölgemize kazandırılan ‘Gencelli Yıldız Cami’nin ibadete açılmasının hemen ardından sosyal medyada tepkiler de beraberinde geldi. 

Yahu kardeşim camiyi yaptıran yöre halkı, yine Cami’nin yerini bağışlayan merhum Hüseyin Öcalan, sahibi olduğu arsayı üzerine cami yapılmak şartıyla bağışlamış. Şimdi Allah aşkına söyleyin, sizin cebinize giren çıkan var mı?

Doğrusu merak ediyorum, şahsınıza ait olan arsaları, okul yaptırmak için sizden isteseler acaba verir misiniz?

Sizi anlıyorum, sizler bir nevi komünizm düşüncesine sahipsiniz ama mevcut rejim sizin bu düşüncelerinize cevap vermiyor maalesef…

Ha belki bir gün o hep hayal ettiğiniz devrimi gerçekleştirmeyi başarırsanız, o zaman camileri yıkar, bazılarını okul, bazılarını da meyhane yaparsınız. 

Hani bir zamanlar yıkılan, satılan, devredilen ya da başka amaçla kullanılan camilerin olduğu CHP’nin tek parti devrindeki gibi…

İftira attığımı düşünenlere tarihçi Mustafa Armağan’ın belgeleriyle desteklediği birkaç kitabını alıp okumasını ısrarla tavsiye ederim.

Ne yalan söyleyeyim, Güneydoğu’da camileri yakıp yıkarak bir insanlık ayıbını ortaya koyan bölücü terör örgütünün ne yapmak istediğini iyi anlıyorum. Ama elitist kesimin camilere olan düşmanlığının sebebini maalesef anlayabilmiş değilim.

Sadece cami yapımına karşı olsalar yine bir derece diyeceğim. Ama bunlar Foça’da ezan sesinden rahatsız oldukları gerekçesiyle imza bile toplamadılar mı? 

Ben bu elitist zevat’ın genel seçim sonuçlarının açıklanmasından sonraki şaşkın yüz ifadelerine birçok kez şahit oldum. Her seferinde birbirlerine soruyorlar “Biz neden iktidar olamıyoruz” diye.

Olamazsınız. Yaşam var olduğu sürece de olamayacaksınız. Çünkü bu ülkenin yüzde 99’u Müslümandır. Sizin yaptığınız da siyaset değil islamofobiye hizmettir.

Bu arada şunu da eklemeden geçemeyeceğim; Devlet okul yaptırabilir. Ama yasa gereği Cami yaptıramaz. Camiler,  ancak vakıf, dernek ve hayırseverler tarafından yapılabilir. 

Daha da önemlisi devlet, şahıslara ait ya da bağışlanan bir arsaya cami yaptırmak isteyeni de engelleyemez. 

Ama siz iktidar olduğunuzda,  bir zamanlar azınlıkların mallarına el koyduğunuz gibi cami yaptırmak isteyenlerin arsalarını da millileştirebilirsiniz. Hatta o kişileri irticai faaliyette bulunmaktan hapse de atabilirsiniz. Nasıl olsa bu sizin genlerinizde, yani geçmişinizde var değil mi?

Ama velakin şimdilik beklemeye devam etmek zorundasınız. Çünkü şu anda ülkemizin yönetiminde; kimsenin inancına,  dinine, ibadetine ve ibadethanesine müdahale etmeden 623 yıl hüküm süren Devlet-i Aliyye Osman’ın torunları var.

Ee yapacak bir şey yok! Armut dibine düşermiş. Ben nasıl Cem Evlerine saygı gösteriyor, hatta davet ettiklerinde aşure günü gibi faaliyetlerine katılma nezaketini gösteriyorsam, bazı hemşerilerimde bizim mezhebimize, camimize ve ezanımıza saygı göstermelidir.

Ayrıca sağ görüşe sahip olan insanlar Alevi belediye başkanlarına ve genel başkana saygı gösterirken, kendilerini toplumun üzerinde gören diğer bir kesimin ise Başbakan Binali Yıldırım’ın eşinin başörtüsünü işaret ederek hazımsızlık göstermesi yakışıksızdır.

Benim elitist okurlarıma naçizane tavsiyem üzülmemeleri ve ümitsizliğe kapılmamaları yönündedir. Hem belli mi olur. Gezi Parkı’nın öncülerinden olan Sırrı abiniz belki yeni bir hareketin fitilini ateşler de sizde arkasından gider afiyetle yaparsınız devriminizi…

Kaldı ki siz Atatürk’ün partisiyle, Öcalan’ın partisini yan yana getirmeyi bile başarmışsınız. Türkiye’de ilk defa halkın oylarıyla seçilen muhafazakâr Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmeyi mi başaramayacaksınız?

Yürüyün yoldaşlar kim tutar sizi bu âlemde…

Kim, Allah rızası için bir mescit yaparsa, Allah da ona cennette bir köşk nasip eder. (Hadisi Şerif)

Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0533 557 8894